Bayılma
Aniden ortaya çıkan dolaşım yetmezliğine bağlı
olarak, beynin kısa süreli kansız kalması sonucu
görülen geçici bilinç kaybıdır. Nedeni; açlık,
kan basıncının düşmesi, beklenmedik bir olay
veya herhangi bir şeyle karşılaşma, aşırı sevinç
ya da üzüntü, uzun süre havasız ve kapalı
ortamda bulunma vb, olabilir.
İlkyardım:
* Kişi, hemen sırt üstü yatırılarak ayakları
yükseğe kaldırılır (şok pozisyonu verilir ),
* Sıkı giysiler gevşetilir, kapalı ortamdaysa
açık havaya çıkarılır,
* Yüzüne su serpilebilir, bu uyarı sonucunda
kişi daha çabuk kendine gelir,
* Uyarıcı olarak hoş olan (kolonya) veya hoş
olmayan (soğan kokusu vb ) kokular
koklatılabilir,
*Kişi kendine geldiğinde hemen ayağa
kaldırılırsa yine bayılacağı için önce
oturtulur.
İçecek bir şeyler verilir (açlıktan bayılmışsa
şekerli içecekler, tansiyon düşüklüğü
veya aşırı sıcak ve terleme söz konusu ise
tuzlu ayran tercih edilmelidir).
*Eğer 5 dakikaya kadar kişi halen kendine
gelmemişse mutlaka hastaneye götürülmelidir.
Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)
Halk arasında kısaca şeker hastalığı olarak
bilinen diyabetes mellitus’ta , kandaki şeker
düzeyinin düşmesi veya yükselmesi sonucu ilk ve
acil yardım gerektiren sorunlar görülebilir. Bu
sorunlar: kandaki şeker oranının yükselmesi
sonucu ortaya çıkan hiperglisemi ile kandaki
şeker oranının düşmesi sonucu ortaya çıkan
hipoglisemi ‘dir. Hipoglisemi, hiperglisemiden
çok daha tehlikeli olup kısa sürede(10 dakika –
2 saat gibi ) hastanın kaybedilmesine neden
olabilir. Çünkü, beynin düzenli ve belirli
miktarda şekere (glukoza) gereksinimi vardır.
Şeker azaldığında beyin enerjisiz kalacağından
beyin hücrelerinde harabiyet başlar (solunum
durduğunda beynin oksijensizliğe ancak 4-6
dakika dayanabildiği gibi şekersizliğe de uzun
süre dayanamaz.). Kişide açlık belirtileri
normal bir insandakinden daha hızlı ortaya
çıkabilir. Kişi kısa sürede kendini kaybedebilir
(bilinç düzeyinde değişiklik: sinirlilik, bilinç
bulanıklığı, bilincin giderek kapanması gibi).
Bunun için hemen tablodaki hipoglisemi
bulgularından biri veya birkaçı bir arada
görülmeye başlanmışsa, kişi içebilecek
durumdaysa şekerli sıvılar içirilir ya da ağzına
şeker verilir. Bilinci kapanmışsa, dişleri ile
yanak arasına kolay eriyen cinsten şeker
yerleştirilerek hemen hastaneye götürülmelidir.
Hiperglisemide kandaki şeker uzun saatler (6-12
saat) içinde yükselirken tablodaki belirtiler
görülebilir. Bilinci kapalı değilse, herhangi
bir ilkyardıma gerek yoktur, kişi en kısa
zamanda hastaneye götürülmelidir.
Diyabetik acillerde ayırt edici belirti ve
bulgular:
Kan şeker düzeyiHipoglisemi (şeker
azalmıştır)Hiperglisemi (şeker artmıştır)
NabızDolgun, hızlıZayıf, hızlı
SolunumYüzeyselDerin, iç çekmeli
Bilinç düzeyiBaygınlık hali ve / veya
hızla gelişen bilinç kaybıYavaş yavaş gelişen
bilinç kaybı
NefesKoku yokturÇürük elma / aseton gibi kokar
Diğer bulgularBaş ağrısı, ürperme, konfüzyon
(şaşkınlık), saldırganlık (sinirli)
davranışlar
CiltSoğuk, nemli, solukKızarık, kuru
İlkyardım:
* Hipoglisemi gelişiyorsa, kişiye hemen bir
kesme şeker verilir. Veya kişi kendisi
içebilecek durumdaysa, şekerli içecekler
(varsa kola, meyve suları da olabilir)
içirilir. Kişinin durumu verilen şekere
rağmen kötüleşiyorsa vakit kaybedilmeden mutlaka
hastaneye götürülmelidir. Diyabetli kişiler,
hipoglisemi olasılığına karşı yanlarında şeker,
şekerli bisküviler bulundurmalıdır.
* Hiperglisemi, yavaş geliştiğinden hastaneye
kadar yetiştirilebilir, ilkyardım gerektirmez.
Hastanın bilinci kapanmak üzere veya kapalıysa,
soluk yolu açıklığı sağlanarak hastaneye
götürülmelidir.
Epilepsi (sara)
Beyindeki elektriksel aktivitenin geçici olarak
durması veya bozulması sonucu, kişinin kasılması
ve bilincinin kaybolması olayına epilepsi
denilmektedir. Nöbetler çeşitli şekillerde
görülebilir; kişi otururken dalıp gidebileceği
gibi, kasılmalar da olabilir. Nedeni kalıtımsal
olabileceği gibi, kafa yaralanmaları, beyinde
kanamalar, tümörler, iltihaplar sonucu da ortaya
çıkabilir. Ancak nedeni saptanamayan epilepsiler
de oldukça yaygındır.
İlkyardım:
* Kişinin kendini yaralamaması için tedbir
alınır; yatırılır, dilini ısırmaması için çene
kenetlenmemişse, dişlerinin arasına bir şey
konur (mendil, kalem vs gibi). METAL ZARAR
VERECEĞİNDEN KULLANILMAMALIDIR.
* Başını ve kollarını ritmik olarak bir yerlere
vuruyorsa battaniye, ceket vb malzemelerle
desteklenerek kendisini yaralaması engellenir.
YAPILMAYACAK ŞEYLER:
* Hastanın yumruk şeklindeki ellerini zorla
açmaya çalışmak;
* Soğan keserek veya pamuğa kolonya damlatarak
ağzına veya burnuna kapatmak, bu çok
sakıncalıdır çünkü bu şekilde kişinin nefes
alması önlenerek kendine gelmesi
engellenmektedir.
** Epilepside uyarıya gereksinim yoktur, çünkü
olay dolaşımdan ve beyindeki elektriksel
aktivitenin geçici bozulmasından
kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlarda uyarının
hiçbir yararı yoktur, hatta zararlı
olabilmektedir.
* Elinizi dişleri arasına kaptırmayın, sizin
elinizi kolunuzu kavramasına izin vermeyin aksi
halde sizde zarar görürsünüz.
UYARICI MADDELER SADECE BAYILMALARDA
KULLANILIR,
EPİLEPSİDE ASLA KULLANILMAZ!
Kalp Krizi
Kalbi besleyen koroner arterlerin çeşitli
nedenlerle kalbi besleyememesi sonucu ortaya
çıkan tabloya kalp krizi denilmektedir. Angina
pektoris veya akut myokard enfarktüsü şeklinde
ortaya çıkabilir. Arterin daralması nedeniyle,
fiziksel aktivite, ruhsal stres veya aşırı soğuk
sonucunda kalbin artan oksijen ihtiyacı
karşılanamayacağı için kalp kasında gerekli
kasılma olamayacaktır, dolayısıyla da kriz
meydana gelecektir. Buluğ çağından 90 yaşına
kadar kalp krizi geçirilebilirse de yaş
ilerledikçe kalp krizine yatkınlık artar..
Enfarkt(üs), kan desteğinin kesilmesine bağlı
doku ölümüdür.
Kalp krizi; kandaki kolesterol düzeyinin
yükselmesi, sigara, alkol, stres, yüksek
tansiyon, şişmanlık, hareketsizlik gibi kontrol
edilebilir nedenlerle; yaş, cinsiyet, kalıtım,
diabet vs gibi kontrol edilemeyen nedenler
sonucu ortaya çıkabilir.
ANGİNA PEKTORİS: Kalp, bir süre gereksiniminden
az oksijenle beslenmek, zorunda kalırsa, kişinin
soluğunu kesecek kadar şiddetli göğüs ağrısı
olur, bu ağrıya angina pektoris denir. Ağrı
genellikle sternum (göğüs kemiği) arkasında
hissedilir; kola (özelikle sol kola), çeneye,
epigastriuma (karnın üst orta bölgesine)
yayılır.
AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ: Koroner arterin,
arterioskleroza(damar sertliğine) bağlı olarak
daralması veya kan pıhtısı ile tıkanması
sonucunda bu arterle beslenen kalp kasına giden
oksijen yetersiz kalacağından, myokard kası
görevini yerine getiremez; yeterince kanın
vücuda pompalanamadığı bu tabloya, akut myokard
enfarktüsü (AMI) denir.
Kalp krizinde ayırt edici Özellikler:
Ağrının özellikleriANGİNA PEKTORİSAKUT MYOKARD
ENFARKTÜSÜ
Şiddeti Hafiften orta şiddete doğruDehşete
düşürecek kadar yoğun
SüresiGenelde 3-5 dakika sürerSaatlerce
sürebilir
Hazırlayıcı etkenlerEgzersiz, soğuk hava,
stresDinlenme anında da görülebilir
Giderme yollarıDinlenmeDinlenme ile geçmez
Nitrogliserin
(İsordil, 5mg, dilaltı) Genellikle ağrıyı
giderirAğrıya etkisi yoktur
Diğer belirtilerGenelde yokturDispne (nefes
darlığı), bulantı, kusma, aşırı terleme, baş
dönmesi, ölüm korkusu |