ÖCAL: (Tür.) Er..- Yapılan kötülüğün
acısını çıkar, öcünü al.
ÖCALAN: (Tür.) Er. - İntikam
alan.
ÖDÜL: (Tür.) l Bir basan ya da iyilik
karşısında verilen armağan. 2. Yarışma veya müsabakalarda bir tarafın, kazanana
verdiği hediye, mükafat. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖGE: (Tür.) 1. Çok akıllı. Yaşlı kimse.
2. Bir ulusun büyüğü, ileri geleni. 3.. Hekim. 4. Ün, şöhret. - Erkek ve kadın
adı olarak kullanılır.
ÖGEDAY: (Tür.) Er. 1. Çok akıllı, bilgili.
2. Moğol hükümdarı Cengiz Han'ın oğlu.
ÖGER: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili
kimse.
ÖGET: (Tür.) - Beğenilen, aranılan,
övülen, iyi güzel. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖGETÜRK: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili
Türk.
ÖĞÜN: (Tür.) 1. Kendini yücelt, gurur duy.
2. Zaman vakit. 3. Kez, defa.
4. Önde,
ileride olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖĞÜT: (Tür.) - Bir kimseye yapması ya da
yapmaması gereken şeyler için söylenen söz. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖKE: (Tür.) Er. - (bkz. Öge).
ÖKER: (Tür.) Er. - Akıllı
kimse.
ÖKKEŞ: (Ar.) Er. 1. Erkek örümcek. 2. Bir
dağ adı.
ÖKLÜ: (Tür.) Er. - Akıllı.
ÖKMEN: (Tür.) Er. - Akıllı, zeki, bilgili
kimse.
ÖKMENER: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili
kimse.
ÖKTEM: (Tür.) Er. - Güçlü, onurlu,
gösterişli, korkusuz.
ÖKTEMER: (Tür.) Er. - (bkz.
Öktem).
ÖKTEN: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili, fazıl,
kahraman, cesur.
ÖKTÜRK: (Tür.) Er. - Akıllı, güçlü
Türk.
ÖMER: (Ar.) Er. - İslam Devleti'nin
II. Halifesi Ömer b. Hattab.
Dünya durdukça adaletinden dolayı ondan bahsedilecek. Cennetle
müjdelenmiştir. Hak ile Batılı çok iyi
ayırt edebilen bir alim olduğu için Ömeru'1-Faruk adını almıştır.
ÖMÜR: (Ar.) 1. Hayat müddeti, yaşama
süresi. 2. Hayat, dirilik. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖMÜRAL: (a.t.i.) Er. - Uzun
ömürlü
ol.
ÖMÜRCAN: (a.t.i.) - Erkek ve
kadın
adı olarak
kullanılır.
ÖNAL: (Tür.) Er. - İleri git, lider
ol
anlamında.
ÖNAY: (Tür.) - Ayın ilk
günlerindeki hali, hilal. - Erkek ve kadın adı
olarak
kullanılır.
ÖNAYDIN: (Tür.) Ka. - Ön aydın.
ÖNCEL: (Tür.) 1. Birine göre kendinden önce
yerini tutmuş olan kimse. 2. Bizden önce yaşamış olanlar. -Erkek ve kadın adı
olarak kullanılır.
ÖNCÜBAY: (Tür.) Er. - Klavuz, rehber, önder
kişi.
ÖNDER: (Tür.) - Bir davada, fikri siyasi
bir harekette önde giden, önayak olan, kitleyi idare eden kimse, lider, şef. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖNEL: (Tür.) - Bir işin tamamlanması için
verilen süre, vade, mühlet. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖNEN: (Tür.) - Hak, adalet. - Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖNER: (Tür.) 1. Önde gelen, başta gelen.
2. Yön. 3. Sıra. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖNGAY: (Tür.) - Jüpiter gezegeni. -Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖNGEL:
(Tür.) Er. - Ağır
başlı.
ONGEN: (Tür.) - Basan, zafer. - Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖNGÜ: (Tür.) Er. 1. İlk, önce, önceki. 2.
Direnme, inat.
ÖNGÜL: (Tür.) 1. Direnen, inatçı kimse. 2.
Ön ayak olan, teşvik eden.
3. Kılavuz. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖNGÜT: (Tür.) Er. 1. Saklanarak yanaşma,
izinden yürüme. 2. Hücum etmek için elverişli yer.
ÖNKAL: (Tür.) Er. - Ön kal.
ÖNNUR: (Tür.) Ka. - Ön nur.
ÖNSAL: (Tür.) Er. - Ön sal.
ÖNSOY: (Tür.) Er. - İlk soy.
ÖNÜR: (Tür.) - Kendinden önceki, eski. Öne
geçen, ileriye giden. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖREN: (Tür.) 1. Eski yapı ya da kent
kalıntısı. 2. Şehir kent. Köy. 3. Bitek ova. 4. Ormanlık yer. - Erkek ve kadın
adı olarak kullanılır.
ÖRENEL: (Tür.) Er. - Cömert ve geniş
el.
ÖRENER: (Tür.) Er. - Geniş, güven veren
yiğit.
ÖRENGÜL: (Tür.) Er. - Yaban gülü.
ÖRGEN: (Tür.) Er. 1. Organ. 2. İnce halat,
urgan.
ORSAN: (Tür.) Er. - Yüce adı olan.
ÖRSEL: (Tür.) Er. - Ör sel.
ÖTÜKEN: (Tür.) Er. 1. Oğuz destanında
Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık kutsal
bölge. 2. Moğolca'da yer Tanrıçası. - İsim olarak kullanılmaz.
ÖVEÇ: (Tür.) Er. - 2, 3 yaşındaki erkek
koyun.
ÖVÜNÇ: (Tür.) - Övünmeye yol açan,
övünülecek şey. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖYMEN: (Tür.) Er. - Evcimen, evine
bağlı.
ÖZ: (Tür.) 1. Bir kimsenin betiği,
manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel öğesi. 3. Kan bağı ile bağlı olan. 4.
Katıksız, an. 5. Çay, dere. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZAK: (Tür.) Er. - Öz ak. Özü temiz, doğru
kimse.
ÖZAKAN: (Tür.) Er. - Öz akan.
ÖZAKAY: (Tür.) - Öz akay. Özü temiz kimse. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZAKIN: (Tür.) Er. - Öz akın.
ÖZAKINCI: (Tür.) Er. - Öz akıncı.
ÖZAKTUĞ: (Tür.) Er. - Beyaz tuğ.
ÖZAL: (Tür.) Er. - Öz al.
ÖZALP: (Tür.) Er. - Özünde yiğit olan
kimse.
ÖZALPMAN: (Tür.) Er. - Özünde yiğit olan
kimse.
ÖZALPSAN: (Tür.) Er. - Yiğitliğiyle tanınan
kimse.
ÖZALTAN: (Tür.) - Sabah seher vöaktinde göğün
kızıllaşarak aydınlanması. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZALTAY: (Tür.) Er. - Altaylara mensup.
Öztürk.
ÖZALTIN: (Tür.) - Özü altın gibi değerli olan
kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZALTUĞ: (Tür.) Er. - Kırmızı tuğ.
ÖZAN: (Tür.) Ka. - Öz an.
ÖZARI: (Tür.) - Arı gibi çalışkan kimse. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZARKIN: (Tür.) Er. - Öz arkın.
ÖZASLAN: (Tür.) Er. - Aslan gibi güçlü, soylu
kimse.
ÖZATA: (Tür.) Er. - Ata ve Öz
kelimelerinden birleşik isim.
ÖZATAY: (Tür.) Er. - Özü herkesçe tanınan
kimse.
ÖZAY: (Tür.). - Özü ay gibi temiz, parlak,
aydınlık kimse.
ÖZAYDIN: (Tür.) - Özü temiz, aydınlık kimse.
- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBAL: (Tür.) Er. - Balın özü. - Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBALA: (Tür.) Er. - Öz çocuk.
ÖZBAŞ: (Tür.) Er. - Öz baş.
ÖZBAŞAK: (Tür.) Ka. - Öz başak.
ÖZBATU: (Tür.) Er. - Öz batu.
ÖZBAY: (Tür.) Er. - Yiğit, Türk
Alpi.
ÖZBEK: (Tür.) 1. Yiğit, cesur, özü güçlü.
2. Orta Asya'da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kimse. 3. Dere, çay. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBEKKAN: (Tür.) Er. - Özbek soyundan
gelen.
ÖZBEN: (Tür.) - Soyluluk ve asalette öz,
temel. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBERK: (a.f.i.) Er. - Özü güçlü kimse.
ÖZBEY: (Tür.) Er. - (bkz.
Özbay).
ÖZBİL: (Tür.) - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZBİLEK: (Tür.) - Güçlü bilek. -Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBİLEN: (Tür.) - Kendisi bilen,
kendiliğinden bilen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBİLGE: (Tür.) - Bilgelik taşıyan. Doğasında
bilgelik bulunan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBİLGİN: (Tür.) - Öz bilgin. - Erkek ve kadın
adı olarak kullanılır.
ÖZBİLİR: (Tür.) - Asıl bilgiye ulaşan, temel
bilgi sahibi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZBİR: (Tür.) Er. - Soy, temel,
asıl
birliği.
ÖZBOĞA: (Tür.) Er. - Öz boğa.
ÖZCAN: (Tür.) - Candan, samimi, içten. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZCANAN: (t.f.i.) Ka. - Kişiye en yakın,
sevgili.
ÖZCEBE: (Tür.) Er. - Zırh, cevşen, silah, mühimmat işleriyle
uğraşan.
ÖZÇAM: (Tür.) Er. - Öz çam.
ÖZÇELİK: (Tür.) Er. - Özü çelik gibi sert ve
güçlü.
ÖZÇEVİK: (Tür.) Er. - Canlı, çevik, hareketli
kimse.
ÖZÇIN: (Tür.) Er. - Özü doğru, saf, temiz
kimse.
ÖZÇINAR: (Tür.) Er. - Öz çınar.
ÖZDAĞ: (Tür.) Er. - Öz dağ.
ÖZDAL: (Tür.) - Öz dal. - Erkek ve kadın
adı olarak kullanılır.
ÖZDAMAR: (Tür.) Er. - Öz damar.
ÖZDEĞER: (Tür.) Er. - Bir şeyin gerçek
değeri.
ÖZDEK: (Tür.) Er. 1. Temel, esas, kök. 2.
İç, öz, çekirdek. 3. Madde.
ÖZDEL: (Tür.) - Hediye. - Erkek
ve
kadın adı
olarak kullanılır.
ÖZDEMİR: (Tür.) Er. - Özü demir gibi
güçlü.
ÖZDEN: (Tür.) 1. Soyca temiz, köleliği
olmayan, özgür. 2. Özle, özvar-lıkla, gerçekle ilgili. 3. Suların geçtiği yer,
su geçidi. 4. Özsu. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZDENER: (Tür.) Er. - Özden er.
ÖZDEREN: (Tür.) Ka. - Öz deren.
ÖZDEŞ: (Tür.) - Her türlü nitelik
bakımından eşit olan, benzer olan. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZDİL: (Tür.) Er. - Gönülden,
içten.
ÖZDİLEK: (Tür.) - Candan dilenen dilek. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZDİLMAÇ: (Tür.) Er. - Tercüman,
çevirmen.
ÖZDİNÇ: (Tür.) Er. - Özlü, canlı, dinç
olan kimse.
ÖZDİNÇER: (Tür.) Er. - Özü canlı, dinç olan
kimse.
ÖZDOĞA: (Tür.) Er. - Gerçek, bozulmamış
tabiat.
ÖZDOĞAL: (Tür.) Er. - Öz doğal.
ÖZDOĞAN: (Tür.) Er. - Öz doğan.
ÖZDOĞRU: (Tür.) Er. - Özünden temiz, dürüst
kimse.
ÖZDORU: (Tür.) Er. - Öz doru.
ÖZDORUK: (Tür.) Er. - Zirve. Yüksek
şahsiyet.
ÖZDURAN: (Tür.) Er. - Öz duran.
ÖZDURDU: (Tür.) Er. - Öz durdu.
ÖZDURU: (Tür.) Er. - Özü duru, katıksız
olan.
ÖZEK: (Tür.) 1. Güç. 2. Çalışkan. 3. Küçük
dere. 4. Ağacın, bitkinin özü, içi. Bitki filizi. 5. Bir şeyin ortası. 6. Sel
yarıntısı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZEKAN: (Tür.) Er. - Öze kan.
ÖZEL: (Tür.) - Öz el. l. Yalnız bir
kişiye, bir şeye ait ya da ilişkin olan. Devlete değil, kişiye ait olan. 2. Her
zaman görülenden, olağandan farklı, dikkate değer. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZEN: (Tür.) 1. Bir işin elden geldiğince
iyi olması için gösterilen çaba. 2. İçerlek, tam orta, en içeride olan. 3. İlk
söz. 4. Bir birine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara. Dere, ırmak. -Erkek
ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZENAY: (Tür.) Ka. - Özen ay.
ÖZENDER: (Tür.) Er. - Ender bulunan
yaratılışta olan, değerli.
ÖZENGİN: (Tür.) Er. - Özü engin, geniş ve
derin.
ÖZENGÜL: (Tür,) Ka. - Özen gül.
ÖZENİR: (Tür.) Ka. - Çaba gösteren, en
iyisini yapmaya çalışan.
ÖZENLİ: (Tür.) Er. - Özenle çalışan
kimse.
ÖZER: (Tür.) - Yiğit, doğru kimse. -Erkek
ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZERCAN: (Tür.) Er. - Özer can.
ÖZERDAL: (Tür.) Er. - Öz er dal.
ÖZERDEM: (Tür.) Er. - Bütün erdemleri özünde
toplayan.
ÖZERDİM: (Tür.) Er. - Özüne erdim,
ulaştım.
ÖZERDİNÇ: (Tür.) Er. - Özünde canlı, dinç olan
erkek.
ÖZEREK: (Tür.) Er. - Asıl amaç, ulaşılmak
istenen şey.
ÖZERHAN: (Tür.) Er. - Yiğit, cesur
han.
ÖZERK: (Tür.) Er. - Kendi kendini yönetme
yetkisi olan.
ÖZERKİN: (Tür.) Er. - Özgür,
güçlü
kimse.
ÖZERKMEN: (Tür.) Er. Özünde güçlü olan.
ÖZERMAN: (Tür.) Er. - 1. Bir şeyi çok
isteyen. 2. Pişmanlık duyan.
ÖZEROL: (Tür.) Er. - Gerçek
yiğit
ol.
ÖZERTAN: (Tür.) Er. - Öz
ertan.
ÖZERTEM: (Tür.) Er. - Özünde erdemli
olan.
ÖZGE: (Tür.). 1. Başka, gayrı, diğer.
Yabancı, ağyar. 2. İyi, güzel. 3. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği
yer, derenin başlangıcı. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, sıcakkanlı. 6. Yürekli, gözü
pek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZGEBAY: (Tür.) Er. - İyi, güzel, yürekli
erkek.
ÖZGEER: (Tür.) Er. - İyi güzel
erkek.
ÖZGEN: (Tür.) - Özü geniş, rahat, sakin
kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZGENALP: (Tür.) Er. - Sakin, ağırbaşlı
yiğit.
ÖZGENAY: (Tür.) - (bkz. Özgenay). - Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖZGENÇ: (Tür.) Er. - Öz genç.
ÖZGENER: (Tür.) Er. - (bkz. Özgenalp).
ÖZGER:
(Tür.) -
İyi, güzel kimse. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZGİRAY:
(Tür.)
Er. - Kuvvetli, kudretli yiğit. Kırım hanlarının kullandığı
isimlerden.
ÖZGÜ:
(Tür.)
1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan. - Erkek ve kadın adı
olarak kullanılır.
ÖZGÜÇ:
(Tür.)
Er. - Temel güç. Ana kuvvet.
ÖZGÜL:
(Tür.)
Ka. 1. Özü gül gibi olan. 2. Özellikle bir türe ait olan.
ÖZGÜLAY:
(Tür.)
Ka. - Öz gül ay.
ÖZGÜLEÇ:
(Tür.) -
Güler yüzlü, içten gülen kimse. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZGÜLER:
(Tür.)
Ka. - Öz güler.
ÖZGÜLÜM:
(Tür.)
Ka. - Öz gülüm.
ÖZGÜN:
(Tür.) -
Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. Yalnız kendine özgü
bir nitelik taşıyan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZGÜNAY:
(Tür.)
Özgün ay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZGÜNEL:
(Tür.)
Ka. - Üstün, kerem sahibi cömert el.
ÖZGÜNER:
(Tür.)
Er. - Öz güner.
ÖZGÜNEŞ:
(Tür.) -
Güneş gibi parlak ve kapsamlı. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZGÜR:
(Tür.)
1. Kendi kendine hareket etme, davranma karar verme gücü olan. 2. Tutuklu
olmayan, hür. Başkasının kölesi olmayan. Bağımsız. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZGÜRCAN:
(Tür.)
Er. - Özgürlüğüne düşkün kimse.
ÖZGÜREL:
(Tür.)
Er. - Özgür davranan kimse.
ÖZGÜVEN:
(Tür.) -
Kendine güvenen. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZHAKAN:
(Tür.)
Er. - Hakan soyundan gelen.
ÖZHAN:
(Tür.)
Er. - Hükümdar soyundan gelen.
ÖZİL:
(Tür.) -
Gerçek ülke. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZİLHAN:
(Tür.)
Er. - Ülkenin hanı, reisi.
ÖZİLTER:
(Tür.)
Er. - Yurdun gerçek savunucusu, koruyucusu.
ÖZİNAL:
(Tür.)
Er. - Gerçek arkadaş, dost.
ÖZİNAN:
(Tür.) -
Özden gelen inanç, iman. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZKAN:
(Tür.)
Er. - Temiz kan, soylu kimse.
ÖZKAR:
(Tür.)
Er. - Öz kar.
ÖZKAYA:
(Tür.)
Er. - Öz kaya.
ÖZKAYRA:
(Tür.)
Er. - İçten gelen bağış, iyilik.
ÖZKE:
(Tür.) -
Sağlam, sağlıklı. Temiz yürekli. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZKENT:
(Tür.)
Er. - Öz kent.
ÖZKER:
(Tür.)
Er. - Sağlam, temiz yürekli er.
ÖZKOÇ:
(Tür.)
Er. - Cesur, savaşkan yapılı..
ÖZKÖK:
(Tür.)
Er. 1. Esas, temel, kaynak. 2. Neslin geldiği soy
ağacı.
ÖZKUL: (Tür.) Er. - Gerçek kul. Hakkıyla
ibadet eden kul.
ÖZKURT: (Tür.) Er. - Öz kurt.
ÖZKUT: (Tür.) Er. - Kutsanmış, kadr
sahibi.
ÖZKUTAL: (Tür.) Er. - Gerçek mutluluk senin
olsun.
ÖZKUTAY: (Tür.) Er. - Özü uğurlu ve ay gibi
parlak olan.
ÖZKUTLU: (Tür.) Er. - Kutlu olan şeyin
kendisi. Özü kutlu, uğurlu olan.
ÖZKUTSAL: (Tür.) Er. - Öz kutsal.
ÖZLEK: (Tür.) 1. Toprağın özlü, verimli
yeri. 2. Zaman. 3. Doğa üstü güç, felek. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZLEM: (Tür.) Ka. - Yeniden görme, tekrar
kavuşma arzusu, hasret tahassür. Bir şeye karşı duyulan istek,
meyil.
ÖZLEN: (Tür.) 1. Su kaynağı. Küçük dere. 2.
Ağaç kökü. 3. Özlenecek kadar sevilen bir kişi ol. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZLÜ: (Tür.) Er. 1. Özü benliği olan. 2.
İçten gerçek. 3. Verimli.
ÖZLÜER: (Tür.) Er. - Şahsiyet sahibi, olgun
kişi.
ÖZMEN: (Tür.) - Özlü kimse, özü iyi, sağlam
kişilikli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZMERT: (Tür.) Er. - Mert
yapılı.
ÖZMUT: (Tür.) Er. - Yapısında mutluluk
olan.
ÖZNUR: (Tür.) - Özü ışıklı,
aydınlık
kimse. - Erkek
ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZOĞUL: (Tür.) Er. - Öz oğul.
ÖZOĞUZ: (Tür.) Er. - Oğuz'a mensup. Oğuz'a
ait.
ÖZOK: (Tür.) Er. - Özü ok gibi güçlü
olan.
ÖZOL: (Tür.) Er. - Özün değişmesin,
göründüğün gibi ol.
ÖZOZAN: (Tür.) Er. - Gerçek
şair.
ÖZÖĞE: (Tür.) Er. - Bir şeyin aslı,
özü.
ÖZÖNDER: (Tür.) Er. - Gerçek
önder.
ÖZÖZ: (Tür.) - Gönlü geniş kimse. -Erkek
ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZPALA: (Tür.) Er. - Pala gibi sert ve
keskin kişilikli.
ÖZPEKER: (Tür.) Er. - Özünde çok güçlü olan
yiğit.
ÖZPINAR: (Tür.) - Öz pınar. - Erkek ve kadın
adı olarak kullanılır.
ÖZPOLAT: (Tür.) Er. - Özü çelik gibi sağlam
olan.
ÖZPULAT: (Tür.) - (bkz. Özpolat).
ÖZSAN: (Tür.) - Adı duyulmuş ünlü. -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZSEL: (Tür.). - Özle ilgili, öze ilişkin.
- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZSELEN: (Tür.) - Gerçek haber. -Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖZSEVİ: (Tür.) - İçten gelen sevgi. -Erkek
ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZSU: (Tür.) - Bitki ve hayvan dokularında
bulunan sıvılara verilen ad. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZSUNGUR: (Tür.) Er. - Sakin, soğukkanlı
yapısı olan.
ÖZSÜ: (Tür.) Er. - Gerçek asker. Askeri
kişilik ve yapı sahibi.
ÖZSÜER: (Tür.) Er. - (bkz.
Özsü).
ÖZŞAHİN: (Tür.) Er. - Şahin gibi güçlü, atak,
çabuk yapılı.
ÖZŞAN: (Tür.) Er. - Öz şan.
ÖZŞEN: (Tür.) Er. - Şen yapılı.
ÖZTAN: (Tür.) Er. - Karanlığı bitiren,
aydın başlangıç.
ÖZTANIR: (Tür.) Er. - Gerçeği
ayırabilen.
ÖZTARHAN: (Tür.) Er. - 1. Büyük nüfuz sahibi.
2. Komutan, han. 3. Toprak zengini. - (bkz. Tarhan).
ÖZTAŞ: (Tür.) Er. - Öz taş.
ÖZTAY: (Tür.) Er. - Öz tay.
ÖZTAYLAN: (Tür.) Er. - (bkz.
Taylan).
ÖZTEK: (Tür.) Er. - Öz tek.
ÖZTEKİN: (Tür.) Er. - Yapısında emniyet ve
güven taşıyan.
ÖZTEN: (Tür.) Ka. - Öz ten.
ÖZTİMUR: (Tür.) Er. - Özü demir gibi
güçlü.
ÖZTİN: (Tür.) Er. - Ruhun özü. Sağlam bir
ruh yapısı olan.
ÖZTİNEL: (Tür.) Er. - Öz tinel.
ÖZTİNER: (Tür.) Er. - Ruhsal yönden sağlıklı
erkek. (bkz. Tiner).
ÖZTOYGAR: (Tür.) Er. - (bkz.
Toygar).
ÖZTUNA: (Tür.) - (bkz. Tuna). - Erkek ve
kadın adı olarak kullanılır.
ÖZTUNÇ: (Tür.) Er. - Özü tunç gibi güçlü
olan.
ÖZÜAK: (Tür.) Er. - Özü tertemiz olan
kişi
ÖZÜDOĞRU: (Tür.) Er. - Dürüst ve doğruluğu
ilke edinen.
ÖZÜM: (Tür.) - Kardeş gibi tutulup
sevilen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZÜN: (Tür.) 1. Hakkıyla kazanılmış ün. 2.
Şiir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZÜPEK: (Tür.) Er. - Ruhen güçlü.
ÖZVER: (Tür.) Er. - Öz ver.
ÖZVERDİ: (Tür.) Er. - Öz verdi.
ÖZVEREN: (Tür.) Er. - Özveride bulunan,
fedakar.
ÖZVERİ: (Tür.) - Bir amaç ya da kişi için
kendi yararlarından vazgeçme, fedakarlık. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
ÖZYAY: (Tür.) - Yay gibi çevik ve atılgan
yapılı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZYURT: (Tür.) - Anavatan, anayurt. - Erkek
ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZYUVA: (Tür.) - Ata evi, dönülecek asıl
yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ÖZYÜREK: (Tür.) Er. - Güçlü
korkusuz.
------------------------------Sonu-------------------------