DEPREM HAFTASI |
Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bulunan bölgelerde depremlerin
ardışıklı olarak oluştuğu ve sonucundan da milyonlarca insanın ve barınakların
yok olduğu bilinmektedir.
Bilindiği gibi yurdumuz dünyanın en etkin deprem
kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı
depremler olduğu gibi, gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve
mal kaybına uğrayacağımız bir gerçektir.
Deprem Bölgeleri Haritası'na göre,
yurdumuzun %92'sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95'inin
deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98'i ve
barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir.
Son 58 yıl
içerisinde depremlerden, 58.202 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 122.096 kişi
yaralanmış ve yaklaşık olarak 411.465 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür.
Sonuç olarak denilebilir ki, depremlerden her yıl ortalama 1.003 vatandaşımız
ölmekte ve 7.094 bina yıkılmaktadır.
DEPREM
NEDİR?
Yerkabuğu
içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar
halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM"
denir.
Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı
toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can
kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa
olayıdır.
Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne
şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların
değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına
"SİSMOLOJİ" denir.
DEPREMİN DİĞER ÖZELLİKLERİ:
Bazen büyük bir deprem olmadan önce küçük
sarsıntılar olur. Bu küçük sarsıntılara "ÖNCÜ DEPREMLER" denilmektedir. Büyük
bir depremin oluşundan sonra da belki birkaç yüz adet küçük deprem olmaya devam
etmektedir. Bu küçük depremler "ARTÇI DEPREMLER" olarak isimlendirilir ve büyük
depremin oluş anına göre bunların şiddetinde ve sayısında azalım görülür.
1-2 KATLI EV İÇİNDE DEPREM SIRASINDA DAVRANIŞ
Piyano, Dolap, Buzdolabı, Raf gibi birçok tehlikeli cisim vardır. Bunlar kişilerin üzerlerine devrilip düşebilirler. En tehlikelisi tavanın çökmesi ya da evin kendisinden yıkılmasıdır.
Uykuda deprem olursa ve yataktan kalkmak güç olursa şiltenin altına girin.
Masanın altına girin ve başınızı iki elinizle örtün. Üzerinize düşen eşyadan korunursunuz.
Kapı ve pencereler açık tutulmalıdır. Kapı ve pencereler depremde sıkışabilir ve dışarı çıkmak güçleşebilir.
İkinci kattan ya da üst katlardan zemin kata girmeyin. Çünkü en çok hasar zemin katta olur.
Gazla ve elektrikle çalışan ev aletleri (soba ve ocak gibi) kapatın. Kapatamıyorsanız bunlara yakın olanlara kapatmaya çalışmalarını söyleyin.
Fişleri prizden çekin, ocakları söndürün, eğer olanak varsa ana musluğu kapatın ve ana sigortayı gevşetin.
Çıplak ayakla dolaşmayın yerdeki cam kırıkları ayağınızı yaralayabilir.
Bebek ve yaşlıların güvenliklerinin sağlamaya çalışın.
Evinizi terk ederken eşyalardan çok canınızı düşünün. Herşeyi bırakın çıkın.
Tuvalet ya da banyoda iseniz kendinizi aynadan ya da raflardan düşebilecek eşyalardan koruyun. Genellikle tuvalet ve banyo küçük hacimli olduğu için daha dayanıklı olabilir.
Banyoda iken başınızı yumuşak bir şeyle korumaya çalışın. Banyoda genellikle çıplak olunur. Banyo ve tuvalet küçük olduğu için daha güvenlidir ve orada kalınması daha doğru olur.
Eğer eviniz yıkılmıyorsa hemen dışarı çıkmayın. Çünkü dışarıda kırılan pencere camlarından düşen cam parçaları, çatı ya da duvarlardan düşen kiremit, tuğla ve sıva parçaları olabilir.
Bulunduğunuz mahalleden uzaklaşmak, şehir dışına çıkmak için arabanızı kullanmayın. Çünkü bu tür çok sayıda araba olduğu için trafik sıkışıklığı olur. Kurtarma ve yangın söndürme araçları gereken yerlere ulaşamazlar.
Telefon acil durumlarda kullanılmalıdır.
Televizyon ve radyo dinleyerek deprem ile ilgili bilgileri izleyin. Söylentilere itibar etmeyin. Onları kesin bilgi olarak görmeyin. Deprem sırasında radyo, telefon ve televizyona göre daha kullanışlıdır.
APARTMAN İÇİNDE DEPREM DAVRANIŞI ( 3-5 KATLI BİNA)
Çok katlı apartmanlarda üst katlar alt katlara göre daha çok sallanır. Bu binalar son yıllardaki deprem yönetmeliği (1975 ve sonraki tarihli)'ne ve Fen kurallarına göre yapılmışsa çökme tehlikesi yoktur. Yapılacak davranışlar 1-2 katlı evlerdekinden farklı değildir. Ancak çok katlı yapılara deprem açısından gerekli özel davranışlarda vardır.
Yangın merdivenlerinin kapısını açık tutun.
Ortak tehlike çıkışının (koridordaki) kapısını açık tutun.
Binayı boşaltırken asansörü kullanmayın.
Asansörde iseniz bütün düğmelere basın ve durduğu ilk katta asansörden inin.
Birinci katta iseniz, kapıyı açamıyorsanız ve de zemin katta yangın çıkmışsa zemin kata yatak vb. gibi yumuşak bir şeyler attıktan sonra üstüne atlayın. Bu davranış çok katlı yapıların üst katları için geçerli değildir.
BÜYÜK MARKET VE MAĞAZALARIN İÇİNDE DEPREM DAVRANIŞI
Büyük kolonların yanında durmaya çalışın. Raflardan ve dolaplardan uzak durun.
Yangın çıkışlarına, merdivenlere ve yürüyen merdivenlere koşmayın.
Anonsları dinleyin. Mağaza güvenlik personelinin uyarı ve önerilerini yerine getirin, onlara uyun dediklerini yapın.
Satın aldığınız şeyleri bırakın ve dışarı çıkarken elleriniz boş olsun.
YÜKSEK YAPILARDA DEPREM DAVRANIŞI
Üst katlar alt katlara göre çok daha fazla sallanır. Daha çok dikkatli olmak gerekir.
Başınızı çanta, minder, kitap, klasör gibi şeylerle koruyun. Dolap, kahve makinesi ve sebil gibi şeylerden uzak, kolonlara yakın durun.
Masaya yakınsanız altına girin.
Asansörde iseniz bütün düğmelere basın durduğu ilk katta asansörden inin, eğer kapısı sıkışmamış ise.
KENTİN İŞ MERKEZİNDE SOKAKTA DEPREM SIRASINDA DAVRANIŞI
En tehlikeli şeyler dökülen, kırılmış cam parçaları, ilan levhalarıdır. Bunlar düşebilir. Açıkta duran kahve, hafif içki satan (parayla çalışan) makineler, ilan levhaları ve direkleri devrilebilir.
Buralardan uzaklaşın. Başınızı koruyun. Geniş açık alanlara gidin ya da güvenliğinden kuşku duymadığınız yapı varsa içeri girin.
Geniş bir yol varsa ve trafik yoğun değilse yolun ortasındaki refuje kaçın ve orada durun.
Satış makinelerinden, reklâm levhalarından ve bahçe duvarlarından uzak durun.
Elleriniz boşsa başınıza koyun ve koruyun Eğer çanta, paket ve torba varsa başınıza koyun. Hiç bir şey yoksa ellerinizi kullanın.
Yolun kenarında ağaçlar varsa altına girip durun.
TİYATRO VE SİNEMALARDA DEPREM DAVRANIŞI
Gösteri sırasında salon çok karanlıktır. Panik yapmayın. Güvenlik görevlilerine ve yetkililere dikkat edin onları dinleyin.
Başınızı bir çanta ile koruyun, sıralar arasında çömelmiş durumda koltukların altına girebilecek biçimde durun.
Tavanda büyük bir aydınlatma armatürü veya avize varsa bunların altından uzaklaşın.
Yangın çıkışına doğru hemen koşmayın.
Yönetici ve yetkililerin sözlerine uyun.
YERALTI ÇARŞISI YA DA YAYA GEÇİDİ İÇİNDE DEPREM DAVRANIŞI
Yeraltı çarşısı ya da yaya geçidinde eğer yangın, gaz sızıntısı ve su basması yoksa yer yüzeyinden daha güvenlidir. Elektrik kesilirse panik yaşanabilir.
Vitrinlerden uzak durun.
Düşen cisimler dikkat edin, kendinizi koruyun.
Elektrik kesilse bile Yangın çıkışı işaretleri yanık kalabilir paniğe kapılmadan hareket edin.
Hemen çıkış merdivenlerine koşup yukarı çıkmaya çalışmayın.
Eğer yangın olursa ağzınıza bir mendil ya da bir bez tutun. Duvarların kenarlarında çömelmiş ya da yere eğilmiş konumda bulunduğunuz yeri boşaltmaya çalışın. Yeraltı çarşısı ya da geçidinin çıkışları vardır ve duvar diplerinden giderek çıkışa kesinlikle varırsınız.
TREN İSTASYONUNDA DEPREM DAVRANIŞI
Deprem yolcuların çok olduğu saatlerde olursa panik yaşanabilir. Panik yapmayın istasyon yöneticilerini dinleyip onlara uyun.
Kendi kendinize bir şey yapmaya çalışmayın, yetkililerin sözlerine uyun.
İstasyondaki hoparlörde yapılan yayınları dinleyin, deprem haberlerini alın.
Çocuk ve yaşlılara dikkat edip onları kollayın.
YAYA ÜST GEÇİDİNDE YA DA KÖPRÜ ÜSTÜNDE DEPREM DAVRANIŞI
Köprünün yıkılma ya da devrilme olasılığı olsa da parmaklıklara tutunmak daha güvenlidir.
Parmaklıklara ve tırabzanlara tutunun.
Sarsıntının bitmesini bekleyin.
Parmaklıklara tutunun sonra merdivenlerden inip uzaklaşın.
ELEKTRİKLİ TREN VE OTOBÜSDE DEPREM DAVRANIŞI
Raflara konulmuş eşyalar düşebilir. Başınızı kollayın ve koruyun, Ellerinizle direklere ve tutunacak yerlere sıkıca tutunun.
Tren ya da otobüs durunca sürücünün sözlerini dinleyin. Hemen dışarı çıkmaya çalışmayın.
Dışarı çıkınca ters yönden gelebilecek otobüs ya da trenlere dikkat edin.
ARABA KULLANIRKEN
Depremden sonra pek çok kişi arabasına atlayıp yola çıkacaktır. Yoğun bir trafik sıkışıklığı olması kaçınılmazdır. Kaza ve çarpmalara dikkat edin ve önlemeye çalışın. İlk anda yavaş yavaş sağa yanaşıp durun.
Yavaşlayın, sağa yanaşıp durun, motoru durdurun. Kontak anahtarı yerinde kalsın, pencereleri kapatın ve kapıları kilitlemeden çıkın.
Eğer otoyolda iseniz yolun kenarındaki aydınlatma direklerine ve eğer varsa ses yalıtım duvarlarına dikkat edin devrilebilir.
Tünel giriş ve çıkış yakınlarında durmayın buralarda yamaç kaymaları ve kaya düşmeleri olabilir.
Radyodan yoldaki hasar ve diğer durumlar hakkında bilgi almaya çalışın.
Büyük kamyon ve tankerlerden uzak durun.
Otoyolda araç sürerken yoldaki anormal durumları ve yangınları cep telefonu ya da yol kenarındaki acil telefon ile ilgililere haber verin.
STADYUMDA DEPREM DAVRANIŞI
En tehlikeli durum tribünlerde panik olmasıdır. Sakin olun, doğru karar vermek çok önemlidir.
En güvenli yer sahanın ortasıdır. Sahanın ortasına gitmeye çalışın.
Anonsları dinleyin ve onlara uyun.
DERE VE IRMAK KENARINDA DEPREM DAVRANIŞI
Yerin sesini ve titreşimlerini dinleyin ve izleyin.
Eğer dağlık bir arazide dik yamaçları olan küçük bir vadide iseniz yamaçlardan toprak kayması ya da kaya düşmesi olabilir. Dikkatli olun.
Nehrin kaynak tarafında baraj varsa yıkılabilir ve bir su baskını olabilir, hemen nehre dik yönde yüksek yerlere çıkmaya başlayın.
Hemen yükseklere çıkın.
DENİZ KENARINDA VE RIHTIMDA DEPREM DAVRANIŞI
Küçük bir depremde bile Tsunami olabilir. Hemen yüksek yerlere doğru gidilmelidir.
Deniz yanında yalıyar biçiminde yüksek bir yamaç varsa hemen yüksek yerlere doğru gidin.
Tsunami'nin ilk dalgası geldikten sonra tehlikenin geçtiğini sanmayın bazen ikinci dalga ilk dalgadan daha büyük olabilir.
Radyodan Tsunami haberlerini dinleyip gerekenleri yapın.
DEPREM NEDENLERİ
Dünyanın içyapısı konusunda, jeolojik ve jeofizik çalışmalar sonucu elde edilen
verilerin desteklediği bir yeryüzü modeli bulunmaktadır. Bu modele göre,
yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km. kalınlığında oluşmuş bir taşküre
(Litosfer) vardır. Kıtalar ve okyanuslar bu taşkürede yer alır. Litosfer ile
çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2.900 km olan kuşağa Manto adı verilir.
Manto'nun altındaki çekirdeğin Nikel-Demir karışımından oluştuğu kabul
edilmektedir. Yerin, yüzeyden derine gidildikçe ısının arttığı bilinmektedir.
Enine deprem dalgalarının yerin çekirdeğinde yayılamadığı olgusundan giderek
çekirdeğin sıvı bir ortam olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Manto
genelde katı olmakla beraber yüzeyden derine inildikçe içinde yerel sıvı
ortamları bulundurmaktadır.
Taşküre'nin altında Astenosfer denilen
yumuşak Üst Manto bulunmaktadır. Burada oluşan kuvvetler, özellikle konveksiyon
akımları nedeni ile taş kabuk parçalanmakta ve birçok "Levha"lara bölünmektedir.
Üst Manto'da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile oluşan yüksek
ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe taş yuvarda
gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla levhaların oluşmasına
neden olmaktadır. Halen 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük levhalar
vardır. Bu levhalar üzerinde duran kıtalarla birlikte, Astenosfer üzerinde sal
gibi yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği bir hızla
hareket etmektedirler.
Konveksiyon akımlarının yükseldiği yerlerde
levhalar birbirlerinden uzaklaşmakta ve buradan çıkan sıcak magmada okyanus
ortası sırtlarını oluşturmaktadır. Levhaların birbirlerine değdikleri bölgelerde
sürtünmeler ve sıkışmalar olmakta, sürtünen levhalardan biri aşağıya Manto'ya
batmakta ve eriyerek yitme zonlarını oluşturmaktadır. Konveksiyon akımlarının
neden olduğu bu ardışıklı olay taşkürenin altında devam edip
gitmektedir.
İşte yerkabuğunu oluşturan levhaların birbirine
sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya
da altına girdikleri bu levhaların sınırları dünyada depremlerin oldukları
yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada olan depremlerin hemen büyük
çoğunluğu bu levhaların birbirlerini zorladıkları levha sınırlarında dar
kuşaklar üzerinde oluşmaktadır.
Yukarıda, yerkabuğunu oluşturan
"Levha"ların, Astenosferdeki konveksiyon akımları nedeniyle hareket halinde
olduklarını ve bu nedenle birbirlerini ittiklerini veya birbirlerinden
açıldıklarını ve bu olayların meydana geldiği zonların da deprem bölgelerini
oluşturduğunu söylemiştik.
Birbirlerini iten ya da diğerinin altına giren
iki levha arasında, harekete engel olan bir sürtünme kuvveti vardır. Bir
levhanın hareket edebilmesi için bu sürtünme kuvvetinin giderilmesi
gerekir.
İtilmekte olan bir levha ile bir diğer levha arasında sürtünme
kuvveti aşıldığı zaman bir hareket oluşur. Bu hareket çok kısa bir zaman
biriminde gerçekleşir ve şok niteliğindedir. Sonunda çok uzaklara kadar
yayılabilen deprem (sarsıntı) dalgaları ortaya çıkar. Bu dalgalar geçtiği
ortamları sarsarak ve depremin oluş yönünden uzaklaştıkça enerjisi azalarak
yayılır. Bu sırada yeryüzünde, bazen gözle görülebilen, kilometrelerce
uzanabilen ve FAY adı verilen arazi kırıkları oluşabilir. Bu kırıklar bazen
yeryüzünde gözlenemez, yüzey tabakaları ile gizlenmiş olabilir. Bazen de eski
bir depremden oluşmuş ve yeryüzüne kadar çıkmış, ancak zamanla örtülmüş bir fay
yeniden oynayabilir.
Depremlerinin oluşumunun bu şekilde ve "Elastik Geri
Sekme Kuramı" adı altında anlatımı 1911 yılında Amerikalı Reid tarafından
yapılmıştır ve laboratuarlarda da denenerek ispatlanmıştır.
Bu kurama
göre, herhangi bir noktada, zamana bağımlı olarak, yavaş yavaş oluşan birim
deformasyon birikiminin elastik olarak depoladığı enerji, kritik bir değere
eriştiğinde, fay düzlemi boyunca var olan sürtünme kuvvetini yenerek, fay
çizgisinin her iki tarafındaki kayaç bloklarının birbirine göreli hareketlerini
oluşturmaktadır. Bu olay ani yer değiştirme hareketidir. Bu ani yer
değiştirmeler ise bir noktada biriken birim deformasyon enerjisinin açığa
çıkması, boşalması, diğer bir deyişle mekanik enerjiye dönüşmesi ile ve sonuç
olarak yer katmanlarının kırılma ve yırtılma hareketi ile
olmaktadır.
Aslında kayaların, önceden bir birim yer değiştirme
birikimine uğramadan kırılmaları olanaksızdır. Bu birim yer değiştirme
hareketlerini, hareketsiz görülen yerkabuğunda, üst mantoda oluşan konveksiyon
akımları oluşturmakta, kayalar belirli bir deformasyona kadar dayanıklılık
gösterebilmekte ve sonrada kırılmaktadır. İşte bu kırılmalar sonucu depremler
oluşmaktadır. Bu olaydan sonra da kayalardan uzak zamandan beri birikmiş olan
gerilmelerin ve enerjinin bir kısmı ya da tamamı giderilmiş
olmaktadır.
Çoğunlukla bu deprem olayı esnasında oluşan faylarda, elastik
geri sekmeler (atım), fayın her iki tarafında ve ters yönde
oluşmaktadırlar.
FAYLAR genellikle hareket yönlerine göre
isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara "Doğrultu
Atımlı Fay" denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı bloğun birbirlerine göreli olarak
sağa veya sola hareketlerinden de bahsedilebilinir ki bunlar sağ veya sol yönlü
doğrultulu atımlı faya bir örnektir.
Düşey hareketlerle meydana gelen
faylara da "Eğim Atımlı Fay" denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem de düşey
hareket bulunabilir.
DEPREM TÜRLERİ
Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Dünyada olan
depremlerin büyük bir bölümü yukarıda anlatılan biçimde oluşmakla birlikte az
miktarda da olsa başka doğal nedenlerle de olan deprem türleri bulunmaktadır.
Yukarıda anlatılan levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle
"TEKTONİK" depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhalar
sınırlarında olusurlar. Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer.
Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir. İkinci tip
depremler "VOLKANİK" depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu
oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki
fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları
patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da
yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar.
Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir.
Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır.
Bir başkâtip depremler de "ÇÖKÜNTÜ" depremlerdir. Bunlar yeraltındaki
boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde
erime sonucu oluşan boşlukları tavan bloğunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme
alanları yerel olup enerjileri azdır fazla zarar getirmezler. Büyük heyelanlar
ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu
bilinmektedir.
Odağı deniz dibinde olan Derin Deniz Depremlerinden sonra,
denizlerde kıyılara kadar oluşan ve bazen kıyılarda büyük hasarlara neden olan
dalgalar oluşur ki bunlara (Tsunami) denir. Deniz depremlerinin çok görüldüğü
Japonya'da Tsunami'den 1896 yılında 30.000 kişi ölmüştür. |
DEPREM
Gürültü kopar uzaktan,
Sular fışkırır
topraktan.
İnsanlar yolu bulamaz,
Oluşan bir karanlıktan...
Bu
bir depremin sesidir.
Bir canavar nefesidir...
Karanlık kaplar her yeri.
Bilmem kentin neresidir?
Anne ağlar, yavrum diye,
Çocuk ağlar,
annem diye.
İnsanların hepsi şaşkın...
Bakamazsın bu sahneye.
Elimizden bir şey gelmez,
Bu felâket hiç sevilmez.
Bu sarsıntı
yer küreden...
Daha önceden bilinmez.
Sağlam temel sağlam evler,
Sözüm size mimar beyler.
Sağlam yapın her binayı!
Yıkılmasın kentler,
köyler!
Halkım hiç acı çekmesin,
Artık gözyaşı dökmesin!
Sağlam
yapın her binayı,
Deprem bize kükremesin!
Çok üzgünüm acılardan,
Kurtulalım sancılardan...
Çığlıklara dönüp bakın,
Ders alalım
buncalardan.
İbrahim ŞİMŞEK |
KONUT DEYİNCE
Konutumuz sağlam olsun,
Depremde hiç yıkılmasın.
Gece-gündüz neşe dolsun,
Kem gözlerle bakılmasın.
Konutumuz
geniş olsun.
Eşyalara yer bulunsun.
Merdivenler dar gelirse,
Asansörden çıkış olsun.
Konutumuz temiz olsun,
Pencereler geniş
olsun.
Her adaya güneş girsin,
Perdesinde korniş olsun.
Her
durağa yakın olsun,
Mobilyamız takım olsun.
Gürültüden çok uzakta.
Konutumuz sakin olsun.
Aylık gelir dolgun olsun,
Kira, biraz
uygun olsun.
Çarşılara gitmek zordur,
Manava da yıkın olsun.
Her
köşede oyuncaklar,
Bahçesinde salıncaklar,
Mahallemizde çocuklar,
Benimle arkadaş olsun.
Bahçesinde çiçek açsın,
Ağacında kuşlar
ötsün,
Komşularla hep birlikte,
Günlerimiz güzel
geçsin.
İbrahim ŞİMŞEK |
|
|
|
|
|
|
SATRANÇ OYNA |
ÖDEV KAPAKLARI |
FEN ANİMASYON |
|
|
|
MASALLAR |
HIZLI OKUMA |
SINIF İÇİ OYUNLAR |
|
|
|
ATASÖZLERİ |
MASALLAR |
DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ |
|
|
|
|
|