İnsanların parasını, malını eşyalarını, zamanını ve sağlığını
gerektirdiği gibi korumak ve kullanmasına tutumlu olmak denir. Tutumluluk hiçbir
zaman cimrilik demek değildir.
Tutumlu insan eşyasını, malını düzenli ve temiz kullanır.
Zamanını boşuna harcamaz. Kendisine ve çevresine yararlı işlerle geçirir gününü.
Böylece kötü alışkanlıklardan da kurtulur. Mutlu ve güvenli olur.
İnsanlara insan oldukları için sahip olmaları gereken bir takım
hakların bulunduğu fikri ilk kez İngiltere'den ortaya atıldı.19. Yüzyılda
Amerika ve diğer bir çok ülkelere yayılan bu fikir akımından sonra 1789 Fransız
İhtilali Avrupa'da insan haklarının kabul edilmesini ve uygulanmasını
sağlamıştır.
Amerikan Cumhurbaşkanı Roosvelt ile İngiliz Başkanı Churcill
tarafından imzalanıp duyurulan Atlantik Beyannamesinde insan hakları
genişletildi. Bu beyannamede insanlara millet, inanç, ırk ayırımı gözetmeksizin
herkes için eşit haklar konmuş ve yasaların korumasına verilmiştir.
Yalnızca kendimize ait olanı değil, elektriği, suyu,
yiyecekleri, okulda kullanılan eşyaları, bize ait olmayan eşyaları kendimizinmiş
gibi özenle korumalıyız. Topluma ve arkadaşlarımıza ait olan eşyalara zarar
vermemeliyiz.
Tutum ve yatırım, ülkeler için de önemli bir konudur. Çünkü
devletler de gelirleriyle giderlerini dengelemek zorundadır. Bir devlet eğer
gelir ve giderlerini iyi ayarlarsa; gelir kaynaklarını iyi yatırımlarda
kullanırsa kalkınır, zenginleşir ve hiçbir devlete bağımlı kalmaz.
Yurdumuz cumhuriyet döneminde yeni savaştan çıkmış bir ülke
idi. Yurdumuzun her köşesi çok büyük zararlar görmüştü. Ellerinde bir şeyleri
kalmayan halk yoksulluk içerisinde kıvranıyordu. Atatürk bu duruma çok üzülüyor
ve bu durumdaki halka bir şeyler vermek istiyordu.
Atatürk 1923 yılında İzmir İktisat Kongresini topladı. Bu
kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve
kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929
tarihinde T.B.M.M.'de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı
ve tutumlu olma konularını anlattı.
12 Aralığı kapsayan hafta "Tutum Yatırım ve Türk Malları
Haftası" olarak kutlanmaktadır. Cumhuriyet döneminde temelleri atılan kendi
kendine yeter bir toplum olmadaki ilk adım bugün de devam etmektedir.
Tutum ve yatırım alışkanlığı küçük yaşlarda kazanılır. Ders
araçlarını, giysilerini, harçlığını tutumlu kullanan çocuk bu güzel alışkanlığı
büyüyünce de devam ettirir. Küçükken boşa akan su musluğu, gereksiz yanan
lambayı kapatan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Okul
çağlarında zamanı iyi değerlendirme alışkanlığı kazanan insan bu huyundan
vazgeçmez. O nedenle çocukları küçük yaşlarda tutumlu olmaya özendirmeliyiz.
Tasarruf yapmak, milli kaynakların işletilmesi, yerli
fabrikalar kurulması, paranın dış ülkelere gitmesini önlemek, temel tüketim
maddelerini öz kaynaklardan karşılamak, ekonomimizi geliştirmek bu haftanın
belli başlı amaçları içindedir.
Okullarımızda 12 - 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bu
haftada tutum, yatırım ve Türk malları hakkında bilgi verilir. Şiirler okunur,
konuşmalar yapılır, skeçler ve oyunlar oynanır. Yerli mallarımız tanıtılmaya
çalışılır.
KONUŞMA
SEVGİLİ ARKADAŞLAR!
Önce Birinci Dünya Savaşı, sonrada Kurtuluş Savaşı ülkemizin
bütün kaynaklarını tüketmişti. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ekonomik
yönden çok kötü bir durumdaydı. Sanayi kuruluşumuz hemen hemen hiç yok, tarıma
elverişli alanların ise çok azı ekilebiliyordu. Tarımla uğraşan köylüler
yoksuldu. Hem kaldı ki peş peşe girdiğimiz savaşlar tarım yapacak genç nüfusu
tüketmişti. Bir çok ürünü yabancılardan almak zorunda kalmıştık.
Bu yokluk günlerinde Atatürk ve arkadaşları kendi kendimize
yetecek bir ekonomiye sahip olma arzusunda idiler. Yabancı mallar yerine, kendi
ürettiklerimizle yetinmenin gereğini halka anlatmak istiyorlardı. 12 Aralık 1929
günü zamanın başbakanı İsmet İnönü Millet Meclisin de yaptığı bir konuşmada
yerli malının kullanımının öneminden ve tutumlu olmaktan bahsetti. Okullarımız
1946 yılından itibaren 12 Aralık'la başlayan haftayı Yerli Malı Haftası olarak
kutlamaya başladılar. 1983 yılında bu haftanın adı Tutum, Yatırım ve Türk
Malları Haftası oldu.
Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli
malı kullanmanın önemi anlatılır. Aşırı harcamaya savurganlık, bundan kaçınmaya
da tutum diyoruz. Tutumlu olma alışkanlığı küçük yaşlarda başlar. Paranın kar
amacıyla bir mala yatırılmasına ise yatırım denir.
Yabancı mallar alırken verdiğimiz paranın bir daha geri
gelmeyeceğini düşünmeliyiz. Bu nedenle elimizden geldiği ölçüde Türk Malı
kullanmalıyız. Yabancı ülkelere para akışını önlemede, Türk Malı kullanmanın
önemi büyüktür.