ÇOCUKLARIMIZ NEDEN YALAN SÖYLER?
ÇOCUKLARIMIZ NEDEN YALAN SÖYLER?
*Çocuklar çevrelerini gözlemlerler sonra da gördüklerini taklit ederler. Eğer çocuğunuz yalan söylüyorsa mutlaka çevresinde yalan söyleyen kimseler vardır. Ya okuldaki arkadaşları, ya ağabeyleri, ya da siz . Kendisi bol bol uyduran bir çocuk bile, anne-babasının yalanlarına çok duyarlıdır. Aldatılmayı kolay bağışlamazlar. Örneğin, “Doktora gidiyoruz” diye gezmeye çıkan anne-babasından hesap sorarlar.
Bunun için çocuğunuzun yanında konuştuklarınıza dikkat edin “daha çocuktur ne olacak, ne anlayacak” demeyin.
Hikaye
Ali’nin babası yalanı hiç sevmez. Ve “Bizim evde en sevilmeyen şey yalandır.” der hiç durmadan. Hatta kaç kez Ali’ye kızmıştır yalan söylediğini tespit ettiğinde. Yalanına her şahit oluşunda “Bu çocuk nereden öğreniyor yalan söylemeyi hanım” diye kızgın-kızgın homurdanır.
Bir gün telefon gelir babanın görüşmek istemediği birisinden. Telefona Ali bakmaktadır. Baba uzaktan Ali’ye el işaretiyle “Yok de, henüz gelmediğimi söyle” demektedir. Ali böyle söyler karşıdaki amcasına ama yalanda söyler çevresine..
***Gerçeği söylemenin başına iş açtığını görmek, çocuğu yalana yöneltir. Yalan kendini savunmanın en kolay aracı olup çıkar. Kişiler yalana kendilerini savunmak ve korumak için baş vururlar. Çocuk üzerinde kurulan baskı yalan söylemesine yol açar . Bunun için çocuğun kendini olduğu gibi ifade edebilmesi yani onun istek ve dileklerine kulak verilmesi çok önemlidir. Kişilik gelişimi adına da zaten böyle yapılması gerekmektedir. Çünkü çocuk üzerinde aşırıya giden otorite kurma ve katı kontrol, onu çekingen, soğuk ve korkak olmaya sevk eder. Bundan dolayı düşüncelerini ifade edemez ve anlaşılmaz hale gelir. Kaygılı ve tutarsız davranışlar sergiler. Çevresiyle uyumlu bir iletişim sağlayamaz. Neticede kendi dünyasına kapanır ve kendini toplumdan soyutlama yoluna gider.
Çocuk sık-sık yalana baş vuruyorsa durup düşünmek gerekir. Bu durumda, çeşitli nedenlere bağlı olarak, anne-baba ile çocuk arasındaki güven sarsılmış demektir. Ya çocuk anne-babasının beklentilerini karşılamakta güçlük çekiyor ya da ceza korkusuyla yalana sığınıyordur.Örneğin okul başarısızlığının bağışlanmadığı bir evde, çocuk kırıklı karnesini yitirdiğini söylüyor ya da babasının imzasını atıyorsa, ilişkiler çok gergin demektir.
MÜLKİYET ANLATIŞI ÇOCUĞA NASIL VERİLMELİDİR?
Bunu öğretmenin en iyi yolu, çocuğun kendisine ait eşyaları olmasını sağlamak ve yeterince büyüyünce kendisine harçlık vermektir. Çocuğun ayrı odası ve eşyalarını koyabileceği çekmecelerinin olması da tercih edilecek bir durumdur.
Çocuk ailesinin diğer bireylerine ait olan şeyleri alma girişiminde bulunduğu zaman, kendisine bunların kime ait olduğu hatırlatılmalıdır. Çocuk da bunları ancak izin verildiği takdirde ödünç alabileceğini öğrenmelidir. Böylece çocuk, başkalarının mülkiyet hakkına saygılı olmayı öğrenecektir. Ayrıca anne-babaların da iyi örnek olmak için başkalarına ait şeyleri izinsiz almamaları gerekir.
ÇOCUĞA SAYGI GÖSTERİLMEZSE NE OLUR ?
Ailede, çevrede ve okulda çocuğa saygı gösterilmiyorsa, çocuk kendine saygı duyamıyorsa; çocuk bu gereksinimi gidermek için başka bir yol arayacaktır. Örneğin; Bir çete içine katılabilir, yada kendini futbola verebilir. Böylece kendine saygı gösteren başka bir grup bulur, arkadaş edinir. Bulduğu insanlar ona saygı gösterseler ve onun önemli birisi olduğunu ona hissettirseler bile onu kötü yola sevk ettirmeyeceklerini kim söyleyebilir? O zaman bizler çocuklarımıza gereken saygıyı ve değeri onlara verelim ki; başkalarında bunları aramasınlar ve hayatlarında dönülmesi zor hataların içine sürüklenmesinler.
ÇOCUKLARIMIZ NEDEN KENDİNE GÜVENSİZ OLUYORLAR, ONLARA SORUMLULUK BİLİNCİNİ NEDEN VEREMİYORUZ?
Söylediklerine aldırış edilmeyen, fikrini belirtmeyen ve belirttiği zaman sürekli eleştirilen veya sürekli düzeltilen çocuk başka nasıl olabilir ki ? Tabi ki böyle bir çocuk ya suskun, içine kapanık ve güvensiz
Yada huysuz ve saldırgan olacaktır.
Hikaye:
İYİ NİYETLE.
İyi niyetli ve yardım sever bir arkadaşımla bir gün doğada gezerken, kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek gördük. Kelebek kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çabalıyordu. Yardım sever arkadaşım hemen kelebeğin imdadına koştu. Dikkatlice kozanın liflerini sıyırdı, kozayı araladı ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan çıkmasını sağladı. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıktıysa da, biraz çırpındı ve uçamadı. Yardım sever arkadaşımın göz ardı ettiği gerçek şuydu: Kanatlar ancak kozadan çıkma çabalarıyla güçlenir ve uçuşa hazırlanır. Kelebek kendini kurtarma çabalarıyla aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi. Yardım sever arkadaşım işini kolaylaştırarak kelebeğin güçlenmesine engel olmuştu. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanımadı, Hiçbir zaman gerçekten yaşayamadı.
Gerçek sevgi çocuğun her şeyini kolaylaştırmak mı, yoksa çabalarına saygı göstererek gelişmesine, hayata hazırlanmasına ve sürekli bize güveneceğine, kendine güvenmesine olanak sağlamak mı?
Çocuğunuza her şeyi hazır olarak vermeyin; yoksa sürekli yardım bekleyen, kendi beceri ve yeteneklerine güvenmeyen bir insan haline gelir.
Çocuklarda güveni arttırmak için neler yapılmalı ?
1- Çocuğun kendisini ifade etmesine müsaade etmek, onu dinlemek çok önemlidir.
. Çocuk: “Anne kazağımı çıkarayım mı terleyeceğim şimdi?
Anne: “Hayır hava soğuk. Üşürsün sonra!
Çocuk: “Ama anne üşümüyorum ki!
Anne: “Sus bakayım. Hasta olunca senle mi uğraşacağım!”
. Çocuk: “Baba çalıştığım halde bir türlü anlayamıyorum.”
Baba: ” Kendini vermiyorsun ki anlayasın.”
2- Çocuktan yaşı ve kapasitesi dışında davranışlar beklememek gerekir.
. Üç yaşındaki çocuktan misafirliğe gittiklerinde iki saat sessizce oturmasını beklemek yanlıştır. Eğer çocuk bunu başarabiliyorsa o çocukta bir problem vardır.
. Üç yaşındaki çocuğun üstüne dökmeden yemesini istemek yanlıştır. Döküyor diye ona kızmamak, onun yerine yedirmemek gerekir.
3- Sorumluluklar yüklemek ve bunları başarmasını sağlamak gerekir.
. Ona telefon, su, elektrik paralarının düzenli yatırılmasından sorumlu kılabilirsiniz.
4- Çocuğun çabasını övmek ve yüreklendirmek gerekir.
. Sonuca değil, sürece ödül verin. Göreceksiniz sonuç kendiliğinden zamanla gelecektir. ( Takdir alırsan yada teşekkür alırsan; sana şunu alacağım deme yerine çalışmasını, gayretini ödüllendirmek gerekir. Zaten o zaman başarı kendiliğinden gelecektir.)
. Çocuğunuz bir resim yapmış size gösteriyor. Onun resmini inceleyip ” Ne kadar güzel olmuş, aferin sana” demek hatta bunu eşineze de gösterip onun da desteğini sağlamalısınız Bu durum ona bir şeyler başarabildiğini gösterecektir ve çocuğunuz kendine güven duyacaktır.
5- Başarısızlığını kişiliğiyle bağdaştırmamak ve başarısızlığından ders çıkarmasını sağlamak gerekir.
Çocuğunuzun Kendi Özgüvenini Arttırmak İçin Yapılacaklar
1- Ona sık- sık söz hakkı verin
2- Kendini ve duygularını ”ne düşünüyorsun , nasıl hissediyorsun” gibi sözlerle anlamaya çalışın
3- O konuşurken onun yüzüne bakın ve ciddiye alındığını hissettirin
4- Onun fikirlerine değer verdiğinizi hissettirin
5- Onun olumlu davranışlarını kesinlikle takdir edin
6- Yaşına uygun görevler verin
7- Verilen görevlerden sonra başarısını takdir edin
8- Onun için zaman ayırın
9- Onun ile değişik konularda sohbet etme ortamı oluşturun
10- Onun korku ve endişelerine saygı duyun
11- Aşırı eleştirici olmaktan ve yargılayıcı davranmaktan kaçının
12- Hatalı davranışlarını konuşarak uyarın ve ona doğru olanı anlatın
13- Başkaları yanında onu küçük düşürmeyin
14- Onun başarısızlıklarını büyütmeyin
15- Başkaları ile onu kıyaslamayın
16- Kabiliyetlerini fark edin ve teşvik edin
17- Onu sosyal ortamlarda bulunmaya cesaretlendirin
18- Topluluk içerisinde söz almasını teşvik edin
19- Onu çocuk olarak görmeyip , varlığını önemseyin
20- Yaşına uygun oyun faaliyetlerini destekleyin
21- Onu sık-sık sevdiğinizi söyleyin.
22- Onun için önemli olan şeylere sizde önem verin
23- Onun önemli günlerini unutmayın
24- Aile için vazgeçilmez bir kişi olduğunun altını çizin
25- Onun yerine yapması gereken şeyleri siz yapmayın
26- Onun aile içi bağlarının kuvvetlenmesini sağlayın
27- Olayları hep olumsuz değerlendirmeyin
28- Onun okul hayatına ve eğitimine önem verin
29- Sadece onun için ayırdığınız zamanlar olsun
30- Onunla beraber sosyal aktivitelerde bulunun
31- Yanlış ve uygunsuz cezalandırmadan kaçının
32- Ondan beklentileriniz çok aşırı olmasın
33- Onun farklı ve gelişmekte olan kişilik yapısı olduğunu unutmayın
34- Onun için mutlu ve huzurlu bir aile ortamı sağlayın
Onun aile içi herkesle olan bağlarının kuvvetlenmesini sağlayın Unutmayınız ki bu günün çocukları ,yarınların büyükleri olacak, çocuğunuzun bu günden davranış ve kişilik gelişimi iyi yönlendirilirse , gelecekte hem onun hem sizin açınızdan ideal olan gerçekleşmiş olacaktır.