E
ebabil ebat,-dı ebcet,-di ebcet hesabı ebe ebebulguru (kar) ebedî ebedîleşme ebedîleşmek ebedîleştirme ebedîleştirmek ebedîlik,-ği ebediyen ebediyet ebegümeci ebegümecigiller ebekuşağı ebeleme ebelemek ebeleyiş ebeli ebelik,-ği ebemkuşağı ebesiz ebet,-di ebeveyn ebleh eblehleşme eblehleşmek ebonit ebru ebrucu ebruculuk,-ğu ebrulama ebrulamak ebrulî ebrulu ebucehil karpuzu ebülyoskop,-bu ecdat,-dı ece Eceabat (ilçe) ecel ecel beşiği ecel teri ecinni ecir,-cri eciş bücüş ecnebi ecnebilik,-ği ecza eczacı eczacı kalfası eczacılık,-ğı ecza dolabı eczahane eczalı eczalı pamuk,-ğu eczasız eçhel eda eda etmek edalı edat edat grubu edatlı edatlı tümleç,-ci edat tümleci ede edebî edebikelâm edebiyat edebiyat bilimi edebiyatçı edebiyatçılık,-ğı edep,-bi edep etmek edepleniş edeplenme edeplenmek edepli edepsiz edepsizce edepsizleşme edepsizleşmek edepsizlik,-ği edep yeri eder edevat edik,-ği edilgen edilgen çatı edilgen fiil edilgenlik,-ği edilgi edilgin edilginlik,-ği edilme edilmek edim edimli edimsel edinç,-ci edinilme edinilmek edinim edinme edinmek edinti edip,-bi Edirne edisyon editör editörlük,-ğü edna Edremit (ilçe) edvar edvar musikisi efe efece efekt efektif efelek,-ği efeleniş efelenme efelenmek efeleşme efeleşmek efelik,-ği efelik etmek efendi efendibaba efendice efendilik,-ği efendim efil efil efkâr efkâr etmek efkârıumumiye efkârlanış efkârlanma efkârlanmak efkârlı eflâk,-ki Eflâk Eflâni (ilçe) eflâtun eflâtunî efor efrat,-dı efsane efsaneleşme efsaneleşmek efsaneleştirilme efsaneleştirilmek efsaneleştirme efsaneleştirmek efsaneli efsanevî efsun efsunkâr efsunlama efsunlamak eften püften ege Ege egemen egemenlik,-ği eglog ego egoist egoistlik,-ği egoizm egosantrizm egotizm egzama egzersiz egzistansiyalist egzistansiyalizm egzogami egzomorfizm egzotik,-ği egzotizm egzoz egzozcu eğdiriş eğdirme eğdirmek eğe eğeleme eğelemek eğer eğiç,-ci eğik,-ği eğik biçme eğik çizgi eğik düzlem eğiklik,-ği eğik silindir eğik yazı Eğil (ilçe) eğilim eğilimli eğiliş eğilme eğilmek eğim eğimli eğimölçer eğimsiz eğin,-ğni eğinik,-ği eğinme eğinmek eğinti eğir Eğirdir (ilçe) eğir kökü eğirme eğirmek eğirmen eğir mumu eğirtme eğirtmek eğiş eğitici eğiticilik,-ği eğitilme eğitilmek eğitim eğitim bilimi eğitimci eğitimcilik,-ği eğitim dönemi eğitim enstitüsü eğitimli eğitim programı eğitimsel eğitim sistemi eğitimsiz eğitme eğitmek eğitmen eğitmenlik,-ği eğitsel eğitsellik,-ği eğlek,-ği eğleme eğlemek eğlence eğlenceli eğlencelik,-ği eğlencesiz eğlendiri eğlendirici eğlendiriş eğlendirme eğlendirmek eğlenilme eğlenilmek eğleniş eğlenme eğlenmek eğlenti eğleşme eğleşmek eğme eğmeç,-ci eğmeçli eğmek eğrelti eğrelti otu eğrelti otugiller eğreti eğretileme eğretilik,-ği eğrez eğri eğri büğrü eğrice eğri çehre eğrili eğrilik,-ği eğriliş eğrilme eğrilmek eğriltme eğriltmek eğrim eğritme eğritmek eğri söz eğri yüz eğsi eh ehem,-mmi ehemmiyet ehemmiyetli ehemmiyetsiz ehil,-hli ehlî ehlibeyt ehlidil ehlihibre ehlîleşme ehlîleşmek ehlîleştirilme ehlîleştirilmek ehlîleştirme ehlîleştirmek ehlisalip,-bi ehlisünnet ehlivukuf ehliyet ehliyetli ehliyetname ehliyetsiz ehliyetsizlik,-ği ehlizevk ehram Ehrimen ehven ehvenişer einstenyum ejder ejderha ejektör ek ekâbir ekalliyet ekarte etmek ek bileziği ek bütçe ekenek,-ği ek eylem ek fiil ek görev ekici ekili ekilme ekilmek ekim ekin ekin biti ekinci ekincilik,-ği ekin iti ekin kargası ekinlik,-ği ekinokok ekinoks Ekinözü'nü (ilçe) ekinti ekip,-bi ekipman ek kök eklektik,-ği eklektizm eklem eklem bacaklılar ekleme ekleme dişi eklemek eklemeli eklemleme eklemlemek eklemlenme eklemlenmek eklemli eklemliler eklemsiz eklemsizler eklenme eklenmek |
eklenti eklentiler ekleşme ekleşmek ekleştirme ekleştirmek ekletme ekletmek ekli ekli püklü ekme ekmek ekmek,-ği ekmek ağacı ekmek ayvası ekmekçi ekmekçilik,-ği ekmek düşmanı ekmek kadayıfı ekmek kapısı ekmek kavgası ekmek kaygısı ekmek küfü ekmeklik,-ği ekmek mayası ekmek parası ekmeksiz ekmek tahtası ekmek tatlısı ekmek ufağı ekol,-lü ekolâli ekoloji ekolojik,-ği ekolojist ekonometri ekonomi ekonomik,-ği ekonomi politik,-ği ekonomist ekonomizm ekopraksi ekose ek oylum ek ödenek,-ği ekran eksantrik,-ği eksantrik mili ekselâns eksen eksen oyuncu eksen ülke ekser ekseri ekseriya ekseriyet eksi eksibe eksik,-ği eksik etek,-ği eksik gedik,-ği eksikli eksiklik,-ği eksiksiz eksilen eksiliş eksilme eksilmek eksiltme eksiltmek eksin eksi sayı eksi uç,-cu ekskavatör eksper eksperimantalizm eksperlik,-ği ekspertiz ekspertiz raporu ekspoze ekspozisyon ekspres ekspres yol ekspresyonist ekspresyonizm ekstra ekstrafor ekstrasistol,-lü ekstre ekstrem ekşi ekşi kiraz ekşikulak,-ğı (bitki) ekşili ekşilik,-ği ekşi limon ekşime ekşimek ekşimik,-ği ekşimsi ekşimtırak,-ğı ekşi surat ekşitilme ekşitilmek ekşitme ekşitmek ekşi yonca ekşi yoncagiller ekşi yüz ek tahsisat ekti ektilik,-ği ekti püktüler ektirme ektirmek ektoderm ekvator Ekvator ekvatoral,-li ekzotermik,-ği el elâ el adamı el âlem el alışkanlığı elaman elan el arabası elâstik elâstikî elâstikiyet el ayası Elazığ elbet elbette Elbeyli (ilçe) el bezi el birliği elbise elbise dolabı elbiseli elbiselik,-ği elbisesiz Elbistan (ilçe) el bombası el çabukluğu el çantası elçi elçilik,-ği elçilik etmek elçilik uzmanı elçilik yapmak elde eldeci el değirmeni elden düşme elden ele Eldivan (ilçe) eldiven el duşu elebaşı,-yı elebaşılık,-ğı eleğimsağma eleji elek,-ği elekçi elekçilik,-ği elektrifikasyon elektrik,-ği elektrik anahtarı elektrikçi elektrikçilik,-ği elektrik dinamosu elektrik direği elektrik düğmesi elektrik fırını elektrik fincanı elektrikleme elektriklemek elektriklendirme elektriklendirmek elektriklenme elektriklenmek elektrikli elektrikli tren elektrik saati elektriksiz elektrik süpürgesi elektrik teli elektrik üreteci elektrik yayı elektro elektroansefalografi elektroansefalogram elektrobiyoloji elektrodinamik,-ği elektrodinamometre elektrofon elektrogitar elektrojen elektrokardiyograf elektrokardiyografi elektrokardiyogram elektrolit elektroliz elektromanyetik,-ği elektromanyetik dalgalar elektromanyetik güç,-cü elektromanyetizma elektrometalürji elektrometre elektromıknatıs elektromotor elektron elektronegatif elektronik,-ği elektronik beyin,-yni elektronik çalgı elektronikçi elektronik müzik,-ği elektronik saat,-ti elektropozitif elektroradyoloji elektrosaz elektroskop,-bu elektrostatik,-ği elektroşok elektrot,-du elektroteknik,-ği el ele elem eleman eleme el emeği elemek element eleme sınavı elemge elemli elemsiz elenme elenmek elense (çekmek) elenti el erimi el erki Eleşkirt (ilçe) eleştirel eleştiri eleştirici eleştiricilik,-ği eleştirilme eleştirilmek eleştirim eleştirimci eleştirimcilik,-ği eleştirme eleştirmeci eleştirmecilik,-ği eleştirmek eleştirmeli eleştirmen eleştirmenlik,-ği el etmek elezer elezerlik,-ği el falı el feneri el freni elgin el gün elhak elhamdülillâh elhâsıl el havlusu eli açık,-ğı eli ağır eli bayraklı eli boş eli çabuk,-ğu elif elifba eli geniş eli hafif elik,-ği elim eli maşalı eline çabuk,-ğu elips elipsoidal,-li elipsoit,-di eliptik,-ği eli selek,-ği eli sıkı eli sopalı el işçiliği el işi el işi kâğıdı elit eli uz eli uzun eli yatkın eli yordamlı el kantarı el kapısı |
el keseri el kılavuzu el kızı el kiri el kitabı elleme ellemek ellenme ellenmek elleşme elleşmek elli ellik,-ği ellilik,-ği ellinci ellişer elma elmabaş (tepeli dalgıç) elmacık,-ğı elmacık kemiği elma çayı Elmadağ (ilçe) Elmalı (ilçe) elmalık,-ğı elmas elma sirkesi elmasiye elmaslı elmastıraş elma suyu elma şarabı elma şekeri elma şurubu eloğlu el oltası elöpen (kertenkele) el sabunu el sanatları el sözlüğü el şakası el tası el telsizi elti eltieltiyeküstü eltilik,-ği el topu el ulağı el ulaklığı el uzluğu elvan elveda,-ı elverişli elverişlilik,-ği elverişsiz elverişsizlik,-ği elverme el verme (tarikat) elvermek elyaf el yatkınlığı el yazısı el yazması el yordamı elzem em emanet emanetçi emanetçilik,-ği emanet dolabı emaneten emanet etmek emare emaret emay emaye emaylama emaylamak embriyoloji embriyon emcek,-ği emcik,-ği emdirme emdirmek emeç,-ci emek,-ği emekçi emekçilik,-ği emekleme emekleme çağı emekleme dönemi emeklemek emekli emekli aylığı emekli ikramiyesi emeklilik,-ği emekli maaşı emekli olmak emeksiz emeksiz evlât,-dı emektar emektarlık,-ğı emel emen Emet (ilçe) emici emici kıllar emici tüyler emik,-ği emilme emilmek emin emin olmak Eminönü'nü (ilçe) emir,-mri emirber emircik,-ği emir cümlesi Emirdağ (ilçe) emir eri Emirgazi (ilçe) emir kipi emir kulu emirlik,-ği emirname emir subayı emisyon emiş emlâk,-ki emlâkçi emlâkçilik,-ği emlâk vergisi emleme emlemek emme emme basma tulumba emmeç,-ci emmek emmi emniyet emniyet amiri emniyet düğmesi emniyet etmek emniyet kemeri emniyet kilidi emniyetli emniyet müdürü emniyet pimi emniyetsiz emniyetsizlik,-ği emniyet supabı emoroit,-di empermeabl emperyalist emperyalizm empoze empoze etmek empresyon empresyonist empresyonizm emprezaryo emprime emraz emretme emretmek emreyleme emreylemek emrihak,-kkı emrivaki,-i emrivaki yapmak emsal,-li emsalsiz emsalsizlik,-ği emtia emval,-li emzik,-ği emzik borusu emzikli emziksiz emzirilme emzirilmek emziriş emzirme emzirmek emzirtme emzirtmek en enam enayi enayice enayicesine enayi dümbeleği enayilik,-ği enberi (gök bilimi) enbiya encam encek,-ği encik,-ği encikleme enciklemek encümen endam endam aynası endamlı endamsız endaze endazeleme endazelemek endazesiz endeks endeksleme endekslemek endekslenme endekslenmek ender enderun enderunlu endirekt endişe endişe etmek endişelenme endişelenmek endişeli endişesiz endişesizlik,-ği endoderm endogami endokrin endokrinoloji Endonezya Endonezyalı endotermik,-ği endüksiyon Endülüs endüstri endüstrileşme endüstrileşmek endüstriyalizm endüstriyel enek ,-ği eneme enemek enenme enenmek enerji enerjik,-ği enerjiklik,-ği enez Enez (ilçe) eneze enezeleşme enezeleşmek enfarktüs enfeksiyon enfes enfiye enflâsyon enflüanza enformasyon enfraruj enfrastrüktür enfüsî engebe engebeli engebelik,-ği engebesiz engel engel balığı engelleme engellemek engellenme engellenmek engelleyiş engelli engelli koşu engel olmak engel sınavı engelsiz engerek,-ği engerekgiller engerek otu engin enginar enginleşme enginleşmek |
enginlik,-ği engizisyon enik,-ği enikleme eniklemek enikonu enine boyuna enir enişte enjeksiyon enjeksiyoncu enjekte etmek enjektör enkaz enlem enlem dairesi enlemesine enli enlilik,-ği enöte (gök bilimi) ense ense kökü enseleme enselemek enselenme enselenmek enser ensiz ensizlik,-ği enstantane enstantane fotoğraf enstitü enstrüman enstrümantal,-li enstrümantalizm enstrümantal müzik,-ği ensülin entari entarilik,-ği entegrasyon entegre entel entelekt entelektüalizm entelektüel entelektüellik,-ği entelekya enteresan enteresanlık,-ğı enterkoneksiyon enternasyonal,-li enternasyonalci enternasyonalizm enterne enterne etmek entertip entimem entipüften entomoloji entomolojist entrika entrikacı entrikacılık,-ğı enva,-ı envaiçeşit,-di envaiçeşitli envaitürlü envanter envestisman enzim eosen epe epey epeyce epeyi epidemi epidemioloji epiderm epifit epigenez epigrafi epik,-ği epikerem Epikürcü Epikürcülük,-ğü epilog,-ğu epistemoloji epitel epitelyum epizot,-du epope eprime eprimek epsilon er eradikasyon erat Erbaa (ilçe) erbain erbap,-bı erbaş erbaşlık,-ğı er bezi erbin erbiyum Erciş (ilçe) Erciyes Erdek (ilçe) erdem erdemli Erdemli (ilçe) erdemlilik,-ği erdemsiz erdemsizlik,-ği erden erdenlik,-ği erdirme erdirmek er dişi er dişilik,-ği Ereğli (ilçe) erek,-ği erek bilimi erekçilik,-ği ereklilik,-ği er ekmeği ereksel ereksel neden eren Erendiz (Jüpiter) Erfelek (ilçe) erg Ergani (ilçe) erganun er geç ergen ergene ergenleşme ergenleşmek ergenlik,-ği ergen olmak ergi ergilik,-ği ergime ergime ısısı ergimek ergime noktası ergime yasası ergimiş ergimiş maden ergin erginleme erginlemek erginlenme erginlenmek erginleşme erginleşmek erginlik,-ği ergitme ergitmek ergonomi erguvan erguvangiller erguvanî erigen erik,-ği erik hoşafı erik kompostosu eriklik,-ği erik reçeli eril erillik,-ği erim erime erimek erim erim erimez erin erincek,-ği erinç,-ci erinçli erinçsiz erinlik,-ği erinme erinmek erirlik,-ği eristik,-ği eriş erişilme erişilmek erişim erişkin erişkinlik,-ği erişme erişmek erişte eriştirme eriştirmek eriten eritici eritilme eritilmek eritiş eritme eritmek eritme peynir eritrosit eriyik,-ği eriyiş erk erkân erkânıharbiyei- umumiye erkânıharp,-bi erkân kürkü erke erkeç,-ci erkeçsakalı (bitki) erkek,-ği erkek bakır erkekçe erkekçil erkek demir erkek erkeğe erkeklenme erkeklenmek erkekler hamamı erkekleşme erkekleşmek erkekli erkekli dişili erkeklik,-ği erkekli kadınlı erkeklik organı erkek organ erkeksi erkeksiz erkek terzisi erken erken bunama erkence erkenci erkenden erkete erketeci erketecilik,-ği erkin erkinci erkincilik,-ği erkinlik,-ği erkli erklik,-ği erklilik,-ği erksizlik,-ği erlik,-ği erme ermek Ermenek (ilçe) Ermeni Ermenice er meydanı ermin ermiş ermişlik,-ği eroin eroinci eroincilik,-ği eroinman eroinmanlık,-ğı eros erosal erosçu erosçuluk,-ğu erotik,-ği erotizm erozyon ersatz erselik,-ği erseliklik,-ği erseme ersemek ersiz ersizlik,-ği er suyu erte erteleme ertelemek erteleniş ertelenme ertelenmek erteleyiş ertesi Eruh (ilçe) ervah erzak Erzin (ilçe) Erzincan Erzurum |
es esami esans esaret esas esas duruş esasen esasî esaslandırma esaslandırmak esaslanma esaslanmak esaslı esassız esas vaziyet esatir esbabımucibe esbap,-bı esef esef etmek esefle eseflenme eseflenmek eselemek beselemek eseme esen esenleme esenlemek Esenler (ilçe) esenleşme esenleşmek esenlik,-ği eser esericedit,-di esericedit kâğıdı eserme esermek esermek besermek esham esik,-ği esim esin esindirme esindirmek esinleme esinlemek esinlenme esinlenmek esinti esintili esintisiz esir esirci esircilik,-ği esire esir etmek esirgeme esirgemek esirgemezlik,-ği esirgenme esirgenmek esirgeyici esirgeyiş esirlik,-ği esirme esirmek esir olmak esiş eskatalogya eski eskice eskici eskicilik,-ği Eski Çağ eskiden Eski Dünya eski eserler eski kafalı eski kafalılık,-ğı eski kurt,-du Eskil (ilçe) eskileşme eskileşmek eskilik,-ği eskime eskimek Eskimo Eskimoca eskimsi Eskipazar (ilçe) eski püskü Eskişehir Eskişehir taşı eskitilme eskitilmek eskitme eskitmek eski toprak,-ğı eski tüfek,-ği eskiyiş eskiz eskort eskrim eskrimci eslâf eslek,-ği esleme eslemek esma esmayıhüsnâ esmayışerife esme esmek esmer esmer amber esmerce esmerimsi esmer küf esmer küfler esmerleşme esmerleşmek esmerleştirme esmerleştirmek esmerlik,-ği esmer su yosunları esna esnaf esnaflık,-ğı esnek,-ği esnekleşme esnekleşmek esnekleştirme esnekleştirmek esneklik,-ği esneme esnemek esnetme esnetmek esneyiş espas espaslı Esperanto esperi Espiye (ilçe) espressivo espri espri yapmak esrar esrarcı esrarengiz esrarengizlik,-ği esrarkeş esrarkeşlik,-ği esrar kumkuması esrarlı esrar perdesi esrar tekkesi esre esri esrik,-ği esriklik,-ği esrime esrimek esritme esritmek essah estağfurullah estamp estampaj estek köstek ester esterleşme estet estetik,-ği estetikçi estetikçilik,-ği estetizm estirilme estirilmek estirme estirmek estomp esvap,-bı esvaplık,-ğı eş eş adlı eş anlam eş anlamlı eş anlamlılık,-ğı eşarp,-bı eş bacaklılar eş basınç,-cı eş başkan eş biçim eş biçimli eş biçimlilik,-ği eş cinsel eş cinsellik,-ği eş değer eş değerli eş değerlik,-ği eş deprem eş dost eşek,-ği eşek arısı eşekbaşı eşek cenneti eşekçe eşekçi eşek davası eşek dikeni eşek hıyarı eşek inadı eşek kafalı eşekkulağı (bitki) eşekleşme eşekleşmek eşeklik,-ği eşek marulu eşek maydanozu eşek otu eş eksenli eşek sıpası eşeksırtı |
(çatı şekli) eşek şakası eşelek,-ği eşeleme eşelemek eşelenme eşelenmek eşelmobil eşey eşeyli eşeylilik,-ği eşeyli üreme eşeysel eşeysiz eşeysiz çoğalma eş güdüm eş güdümcü eş güdümlü eşhas eşik,-ği eşilme eşilmek eşinme eşinmek eşit eşit çenetli eşitçi eşitçilik,-ği eşitleme eşitlemek eşitlenme eşitlenmek eşitleşme eşitleşmek eşitleştirme eşitleştirmek eşitlik,-ği eşitlik derecesi eşitlik eki eşitsiz eşitsizlik,-ği eşkâl,-li eş kanatlı eşkenar dörtgen eşkenar üçgen eşkıya eşkıyalık,-ğı eşkin eşkinci eşkinli eşkinsiz eşlek,-ği eşleksel eşlem eşleme eşlemek eşlemeli eşlemesiz eşlenik,-ği eşlenme eşlenmek eşleşme eşleşmek eşlik,-ği eşlik etmek eşme Eşme (ilçe) eşmek eş merkezli eşofman eşraf eşraflık,-ğı eşref eşref saati eş sesli eş sıcak,-ğı eş sıcak eğrisi eşsiz eşsizlik,-ği eştirme eştirmek eşya eşyalı eş yapım eş yükselti eş yükselti eğrisi eş zaman eş zamanlı eş zamanlı dil bilimi eş zamanlılık,-ğı et etajer etalon etamin etanol,-lü etap,-bı etçi etçil etçiller etek,-ği etek bezi etek dolusu etek kiri etekleme eteklemek etekleyiş eteklik,-ği etelemek betelemek eten etene etenelenme etenelenmek eteneli eteneliler etenesiz etenesizler eter eterleme eterlemek eterleşme eterleşmek eterleştirme eterleştirmek etıbba Eti etik,-ği etiket etiketçi etiketçilik,-ği etiketleme etiketlemek etiketlenme etiketlenmek etiketli etiketsiz etil etilalkol,-lü etilen Etimesğut (ilçe) etimolog,-ğu etimoloji etimolojik,-ği etine dolgun etioloji Etiyopya Etiyopyalı et kafalı etken etken fiil etkenlik,-ği et kesimi et kırımı etki etkileme etkilemek etkilenme etkilenmek etkileşim etkileşme etkileşmek etkileyici etkili etkililik,-ği etkili olmak etkime etkimek etkin etkinci etkincilik,-ği etkinleşme etkinleşmek etkinleştirme etkinleştirmek etkinlik,-ği etkin okul etkin öğretim etkisiz etkisizleşme etkisizleşmek etkisizleştirme etkisizleştirmek etkisizlik,-ği etlenme etlenmek etli etli bitki etli butlu etli canlı etlik,-ği etli meyve et lokması etme etmek etmen etnik,-ği etnograf etnografya etnolog,-ğu etnoloji etnolojik,-ği et obur et oburlar etokrasi etol,-lü etraf etraflı etraflıca et sığırı et sineği etsiz et suyu et şeftalisi et tavuğu ettirgen ettirgen çatı ettirgen fiil ettirgenlik,-ği ettirme ettirmek ettoprak,-ğı etüt,-dü etüt etmek etüv etyaran etyemez etyemezlik,-ği |
ev ev adamı ev altı evaze ev bark evcara evce evcek evci evcik,-ği evcil Evciler (ilçe) evcil hayvan evcilik,-ği evcilleşme evcilleşmek evcilleştirilme evcilleştirilmek evcilleştirme evcilleştirmek evcillik,-ği evcimen evç,-ci evdemonizm evdeş evecen evecenlik,-ği evegen evelemek gevelemek everme evermek evet evet efendimci ev gailesi evgin ev halkı evham evhamlanma evhamlanmak evhamlı evhamsız eviç,-vci evin evinlenme evinlenmek evinli evinsiz evirgen evirme evirmek evirtik,-ği evirtim evirtmek evi sırtında ev işi eviye ev kadını evkaf ev kirası evlâ evlâdiyelik,-ği evlâdüıyal evlât,-dı evlât edinmek evlâtlık,-ğı evlek,-ği evlekleme evleklemek evlendirilme evlendirilmek evlendirme evlendirmek evleniş evlenme evlenmek evlenmek barklanmak evleviyet evleviyetle evli evli barklı evlik,-ği evlilik,-ği evlilik birliği evlilik dışı evliya evliyalık,-ğı evliya otu evrak evrat,-dı evre evren Evren (ilçe) evren bilimi evren bilimsel evren doğumu evren pulu (mika) evrensel evrenselleşme evrenselleşmek evrenselleştirme evrenselleştirmek evrensellik,-ği evrik,-ği evrilir evrim evrimci evrimcilik,-ği evrişik,-ği evropiyum evsaf ev sahibi evseme evsemek evsin ev sineği evvel evvelâ evvelce evvelden evveli evveliyat evvelki evvelsi ev yemeği ey eyalet eyer eyerci eyercilik,-ği eyer kaltağı eyer kaşı eyerleme eyerlemek eyerlenme eyerlenmek eyerli eyersiz eylem eylemci eylemcilik,-ği eyleme eylemek eylemli eylemlik,-ği eylemsi eylemsiz eylemsizlik,-ği eylemsizlik ilkesi eylül Eynesil (ilçe) eytam eytam maaşı eytişim eytişimsel Eyüp (ilçe) eyvah eyvallah eyvan eyyam eyyam ağası eyyamcı eyyamcılık,-ğı eyyam efendisi eza eza cefa ezan ezanî ezanî saat,-ti ezan vakti ezber ezberci ezbercilik,-ği ezberden ezbere ezber etmek ezberleme ezberlemek ezberlenme ezberlenmek ezberletme ezberletmek ezberleyiş ezcümle ezdirme ezdirmek ezdirtme ezdirtmek ezel ezelî ezgi ezgili ezgin ezginlik,-ği ezici ezik,-ği ezik büzük,-ğü eziklik,-ği ezile büzüle ezilgen eziliş ezilme ezilmek ezilmiş ezilmişlik,-ği ezim evi ezim ezim ezinç,-ci Ezine (ilçe) ezinti eziyet eziyet etmek eziyetli eziyetsiz ezkaza ezme ezmek ezogelin |
F
fa faal,-li faaliyet fa anahtarı fabl,-li fabrika fabrikacı fabrikasyon fabrikatör fabrikatörlük,-ğü facia facialaşma facialaşmak faça faça etmek façeta façetalı façuna façuna etmek façunalık,-ğı fagosit fagositoz fagot fağfur fağfurî fahiş fahişe fahişelik,-ği fahrenhayt fahrî fahriye fahur faik,-kı faikıyet fail failimuhtar faiz faizci faizcilik,-ği faiz fiyatı faizlendirme faizlendirmek faizli faizsiz fak fakat fakfon fakır,-krı fakih fakir fakirane fakirce fakir fukara fakirhane fakirizm fakirleşme fakirleşmek fakirleştirme fakirleştirmek fakirlik,-ği faks faksimile fakslama fakslamak faktitif faktör fakül fakülte fakülteli fal falaka falakacı falakalı falan falanca falan festekiz falan feşmekân falan fıstık falan filân falanca falanıncı falanj falanjist falcı falcılık,-ğı falçete falihayır,-yrı falname falso falsolu falsosuz falso yapmak fal taşı falya falyanos familya fanatik,-ği fanatizm fanfan fanfar fanfin fanfin etmek fangri fani (ışık şiddeti) fâni (ölümlü, gelip geçici) fâni dünya fanilâ fânilik,-ği fanta fantasma fantastik,-ği fantazya fantezi fanti fanus fanuslu fanya far faraş faraza farazî faraziyat faraziye farba farbala fare fare deliği farekulağı (bitki) farenjit arfara farfaracı farfaralık,-ğı farıma farımak fariğ fariğ olmak farika faril Farisî fariza fark fark etmek farklı farklılaşma farklılaşmak farklılaştırma farklılaştırmak farklılık,-ğı farksız farksızlaşma farksızlaşmak farksızlık,-ğı farmakodinami farmakodinamik,-ği farmakognozi farmakolog,-ğu farmakoloji farmason farmasonluk,-ğu fars Fars Farsça farta furta fart furt farz farz etmek farzımuhal,-li farz olmak farz olunmak Fas fasa fiso fasarya fasıl,-slı fasıla fasılalı fasılasız fasıl heyeti fasih fasikül fasile fasit fasit daire fasit olmak faska fasla fasla fasletme fasletmek Faslı fason fasone fasulye fasulyegiller fasulye pilâkisi fasulye piyazı faş faş etmek faşır faşır faşing faşist faşistlik,-ği faşizan faşizm fatalist fatalite fatalizm Fatımî Fatımiye fatih Fatih (ilçe) fatiha Fatsa (ilçe) fatura faturalama faturalamak faturalı faturalı yaşam faul,-lü fauna fava favori fay fayans fayansçı fayda faydacı faydacıl faydacılık,-ğı faydalanma faydalanmak faydalı faydasız fayrap,-bı fayrap etmek fayton faytoncu faytonculuk,-ğu faz fazıl fazilet faziletli faziletsiz faz kalemi fazla fazlaca fazlalaşma fazlalaşmak fazlalık,-ğı fazlalık etmek fazla olmak fecaat,-ti feci fecir,-cri fecrikâzip,-bi fecrisadık feda feda etmek fedaî fedaîlik,-ği fedakâr fedakârca fedakârlık,-ğı federal,-li federalist federalizm federasyon federatif federe feding fehamet fehametlû fehva fehvasınca fek,-kki Feke (ilçe) fekül felâh Felâhiye (ilçe) felâket felâketli felâketzede felç,-ci felç etmek felçli felç olmak feldmareşal,-li feldspat felek,-ği felekiyat Felemenk Felemenkçe Felemenkli felfelek,-ği felfelleme felfellemek fellâh fellek fellek fellik fellik felsefe felsefeci felsefî feminist feminizm fen,-nni fena fena etmek fenafillâh fena hâlde fena kalpli fenalaşma fenalaşmak fenalaştırma fenalaştırmak fenalık,-ğı fenalık etmek fena olmak fena yapmak fenci fener fener alayı fener balığı fener balığıgiller fenerci fenercilik,-ği fenerli fenersiz fenik,-ği Fenike Fenikeli fenlenme fenlenmek fennî |
fenol,-lü fenomen fenomenizm fenomenoloji fent,-di feodal,-li feodalite feodalizm feodallik,-ği fer ferace feraceli feracelik,-ği feragat,-ti feragat etmek feragatli ferağ ferah ferah fahur ferahfeza ferahî ferahlama ferahlamak ferahlandırma ferahlandırmak ferahlanma ferahlanmak ferahlatıcı ferahlatma ferahlatmak ferahlık,-ğı ferahnak,-ki ferahnakaşiran ferahnüma feraset ferasetli ferasetsiz ferç,-ci ferda ferde ferdî ferdiyet ferdiyetçi ferdiyetçilik,-ği ferhane fer'î feribot ferih ferih fahur ferik,-ği (piliç) ferik feriklik,-ği Ferizli (ilçe) ferli ferma ferman fermanlı fermanlı deli fermantasyon fermejüp fermene fermeneci ferment fermiyum fermuar fersah fersahlık,-ğı fersiz fersizleşme fersizleşmek fersude fert,-di fertik,-ği feryat,-dı feryat etmek feryat figan ferz fes fesahat,-ti fesat,-dı fesatçı fesatçılık,-ğı fesat kumkuması fesatlık,-ğı feshedilme feshedilmek feshetme feshetmek fesih,-shi fesleğen fes rengi festival,-li fesuphanallah fetha fethetme fethetmek Fethiye (ilçe) fetih,-thi fetihname fetiş fetişist fetişizm fetret fettan fettanca fettanlaşma fettanlaşmak fettanlık,-ğı fetva fetvacı fetvahane fevç,-ci feveran feveran etmek fevk fevkalâde fevkalâde hâl,-li fevkalâdelik,-ği fevkalbeşer fevkanî fevrî fevrîlik,-ği fevt fevt etmek fevt olmak feyezan feyiz,-yzi feyizli feylesof feylesofluk,-ğu feyyaz feza fezleke fıçı fıçı balığı fıçıcı fıçıcılık,-ğı fıçılama fıçılamak fıkdan fıkıh,-khı fıkırdak,-ğı fıkırdaklık,-ğı fıkırdama fıkırdamak fıkırdaşma fıkırdaşmak fıkırdatma fıkırdatmak fıkırdayış fıkır fıkır fıkırtı fıkra fıkracı fıkracılık,-ğı fıkrama fıkramak fıldır fıldır fındık,-ğı fındık altını fındık ateşi fındık biti fındıkçı fındıkçılık,-ğı fındık faresi fındık kabuğu fındıkî fındıkkıran fındık kurdu Fındıklı (ilçe) fındıklık,-ğı fındık sıçanı fındık yağı fındıkyuvası (eldeki çukurluk) fır Fırat fırça fırçacı fırçacılık,-ğı fırçalama fırçalamak fırçalanma fırçalanmak fırçalatma fırçalatmak fırçalayış fırçalık,-ğı fırdolayı fırdöndü fırfır (büzgülü süs) fır fır fırfırlı fırıldak,-ğı fırıldakçı fırıldakçılık,-ğı fırıldak çiçeği fırıldanma fırıldanmak fırıldatma fırıldatmak fırıl fırıl fırın fırıncı fırıncılık,-ğı fırın kebabı fırınlama fırınlamak fırınlanma fırınlanmak fırınlatma fırınlatmak fırınlı fırka fırkacı fırkacılık,-ğı fırkata fırlak,-ğı fırlama fırlamak fırlatılma fırlatılmak fırlatış fırlatma fırlatmak fırlayış fırsat fırsatçı fırsatçılık,-ğı fırsat düşkünü fırsat yoksulu fırt fırt fırt fırtına fırtına kuşu fırtına kuşugiller fırtınalı fırttırma fırttırmak fısfıs (püskürtme aracı) fıs fıs fısfıslama fısfıslamak fısfıslanma fısfıslanmak fısıldama fısıldamak fısıldanma fısıldanmak fısıldaşma fısıldaşmak fısıl fısıl fısıltı fısıltı gazetesi fısır fısır fısırtı fıskiye fıslama fıslamak fıslanma fıslanmak fıstık,-ğı fıstık çamı fıstıkçı fıstıkçılık,-ğı fıstık ezmesi fıstıkî fıstıkî makam fıstıklık |
f,-ğı fış fış fışıldama fışıldamak fışıltı fışırdama fışırdamak fışırdatma fışırdatmak fışır fışır fışırtı fışkı fışkılama fışkılamak fışkılık,-ğı fışkın fışkırdak,-ğı fışkırık,-ğı fışkırış fışkırma fışkırmak fışkırtı fışkırtıcı fışkırtılma fışkırtılmak fışkırtma fışkırtmak fışlama fışlamak fıtık,-ğı fıtık etmek fıtıklı fıtık olmak fıtrat fıtrî fıtriye fi fiber fiberglas fibrin fidan fidan biti fidan boylu fidanlık,-ğı fide fideci fidecilik,-ği fideizm fideleme fidelemek fidelik,-ği fidye fidyeinecat fifre figan figan etmek figür figüran figüranlık,-ğı figüratif figüratif sanat figürlü fiğ fihrist fihristleme fihristlemek fiil fiil cümlesi fiil çekimi fiilen fiil gövdesi fiilî fiili bozuk,-ğu fiilimsi fiiliyat fiil kökü fiil tabanı fikir,-kri fikir adamı fikir edinmek fikir hürriyeti fikir işçisi fikirsiz fikirsizlik,-ği fikir yazısı fikren fikrî fikrisabit fikriyat fiks mönü fikstür fil filâman filân filânca filân falan filân festekiz filânıncı filântrop filâriz filârizleme filârizlemek filârmoni filârmonik,-ği filbahar filbahri fildekoz fildişi (renk) fil dişi fil dişi karası (renk) Fildişi Kıyısı fildişi rengi Fildişi Sahili file fil elması filenk,-gi filet fileto fil faresi filgiller filhakika fil hastalığı filigran filigranlı filika filikacı filinta Filipinler Filipinli filiskin Filistin Filistinli filiz filizî filizkıran filizleme filizlemek filizlenme filizlenmek filizli filkulağı (bitki) film filmci filmcilik,-ği filo filojenez filoksera filolog,-ğu filoloji filolojik,-ği filotillâ filoz filozof filozofça filozoflaşma filozoflaşmak filozofluk,-ğu filtre filtreli filtresiz filum filvaki,-i fil yürüyüşü Fin final,-li finalist finalizm finanse etmek finansman fincan fincan böreği fincancı fincanlık,-ğı fincan oyunu Fince fingirdek,-ği fingirdeme fingirdemek fingirdeşme fingirdeşmek fingir fingir Fin hamamı Finike (ilçe) finiş fino Fin-Ugor firak firaklı firar firar etmek firarî firavun firavun faresi firavun inciri firavunlaşma firavunlaşmak firavunluk,-ğu fire firez firfiri firik,-ği firkat,-ti firkateyn firkete firketeleme firketelemek firma firuze fisebilillâh fiske fiskeleme fiskelemek fiskos fiskos etmek fistan fistanlı fistanlık,-ğı fistansız fisto fistolu fistül fiş fişek,-ği fişekçi fişekhane fişekli fişeklik,-ği fişeklikli fişka fişleme fişlemek fişlenme fişlenmek fişli fişlik,-ği fit fitçi fitçilik,-ği fitil fitilci fitilleme fitillemek fitillenme fitillenmek fitilli fitil olmak fitilsiz fitleme fitlemek fitlenme fitlenmek fitne fitneci fitnecilik,-ği fitne fücur fitne kumkuması fitneleme fitnelemek fitnelik,-ği fit olmak fitopatoloji fitre fiyaka fiyakacı fiyakalı fiyasko fiyat fiyatlandırma fiyatlandırmak fiyatlanma fiyatlanmak fiyatlı fiyonk,-gu fiyonk makarna fiyort,-du fizibilite fizik,-ği fizikçi fizikî fizikokimya fizik ötesi fiziksel fizik tedavisi fizik yapısı fizyokrat fizyokratlık,-ğı fizyolog,-ğu fizyoloji fizyolojik,-ği fizyolojist fizyonomi fizyoterapi fizyoterapist flâma flâmacı Flâman Flâmanca flâmangiller Flâman kuşu flâmanlar flâmingo flândra flândra balığı flânel flâş flâşör flâvta flebit flegmon fleol,-lü flit flitleme flitlemek flok flora flori florin floş flöre flört flört etmek flûrcun flûrya flüor flüoresan flüoresan lâmba flüoresans flüorışı flüorışıl flüorin flüorit flüorür flüt flütçü |
fob fobi Foça (ilçe) fodla fodlacı fodlacılık,-ğı fodra fodul fodulca fodulluk,-ğu fok fokgiller fokstrot fokurdak,-ğı fokurdama fokurdamak fokurdatma fokurdatmak fokur fokur fokurtu fol folk folklor folklorcu folklorculuk,-ğu folklorik,-ği folk müziği folk sanatçısı folluk,-ğu fon fonda fonda etmek fondan fondöten fonem fonetik,-ği fonetikçi fonksiyon fonksiyonalizm fonksiyonel fon müziği fonograf fonografi fonojenik,-ği fonolit fonolog,-ğu fonoloji fonotelgraf font fora forint form forma formaldehit,-di formalık,-ğı formalist formalite formaliteci formalizm formasyon formen formika formik asit,-di formol,-lü formül formüle etmek formüler formülleşme formülleşmek formülleştirme formülleştirmek foroz foroz kayığı fors forsa forseps forslu forsmajör forte fortepiano fortissimo forum forvet fos fosfat fosfatlama fosfatlamak fosfatlı fosfor fosforışı fosforışıl fosforik,-ği fosforik asit,-di fosforlu fosgen fosil fosilleşme fosilleşmek fosilli foslama foslamak foslatma foslatmak fosseptik,-ği fosurdama fosurdamak fosurdatma fosurdatmak fosur fosur fosurtu foşa fota foto fotoakım fotoelektrik,-ği fotofiniş fotoğraf fotoğrafçı fotoğrafçılık,-ğı fotoğrafhane fotoğraflama fotoğraflamak fotoğraf makinesi fotojen fotojenik,-ği fotokimya fotokinezi fotokopi fotokopici fotolitografi fotomekanik,-ği fotometre fotometri fotomodel fotomontaj fotomorfoz fotoroman fotosentez fotosfer fotoskop,-bu fotoşimi fototaksi fototaktizm fototek fototerapi fototropizm foya fötr fragman frak fraksiyon francala francalacı francalacılık,-ğı francalalık,-ğı frank,-gı Fransa Fransız Fransızca Fransızlaşma Fransızlaşmak Fransızlaştırma Fransızlaştırmak Fransızlık,-ğı |
fransiyum frapan frekans fren frenci frengi frengili Frengistan Frenk Frenk asması Frenkçe Frenk çileği Frenk gömleği Frenkhane Frenk inciri Frenk lâhanası Frenkleşme Frenkleşmek Frenk maydanozu Frenk menekşesi Frenk patlıcanı Frenk üzümü frenleme frenlemek frenlenme frenlenmek frenleyici frenoloji fren yapmak fresk freze frezeci frezeleme frezelemek fribort,-du frigo frigorifik,-ği frijider frijidite frikik,-ği friksiyon frisa frişka fritöz friz früktoz fuar fuarcı fuarcılık,-ğı fuaye fuel-oil fuhuş,-hşu fujer fukara fukara babası fukaralık,-ğı fukusgiller ful,-lü fulâr fule full-time fulya fulya balığı fulya balığıgiller funda fundagiller fundalar fundalık,-ğı fundamentalist fundamentalizm funda sıçanı funda tavuğu funda toprağı funya furgon furya fut futa futbol futbolcu fuzulî fücceten fücur füg fülfül fülûs füme fümerol,-lü Fürs füru,-u fürumaye füsun füsunkâr fütuhat fütur fütursuz fütursuzca fütürist fütürizm fütüroloji füze füzeatar füzen füzyometre füzyon |
|